30 Ocak 2009

Söze gerek yok !


Eyvahlar Olsun !

Fanatik'ten :
"Beşiktaş taraftar sitesi Forza´nın başlattığı kampanya Galatasaray ve Türk futbolunun başına ciddi dertler açabilir...
UEFA’da uzun süre hukuk kurulunda görev yapan Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Levent Bıçakcı’nın, “Galatasaray-Sivas maçında Sarı-Kırmızılı taraftarların Balili’ye yönelik yaptıkları tezahüratlar UEFA’nın kulağına giderse, başımız ciddi şekilde derde girebilir” demesinin ardından daha 24 saat bile geçmeden dün çarpıcı bir gelişme yaşandı. Beşiktaşlı taraftarların internet ortamındaki buluşma adresi Forza’nın forumlarında bir taraftar, Galatasaray’ın UEFA’ya şikayet edilmesi için kampanya başlattı. Kısa sürede büyük ilgi gören kampanya duyurusunda, UEFA’nın telefon ve faks numaraları yer alıyor"
Şanlı takımımızın ve taraftarımızın düştüğü duruma bakın. Bunların tabii ki sebepleri, enginler, demirörenler, kolotlar, erdoğanlar vs. Kesinlikli adap, terbiye, zeka, vizyon, planlama, IQ'ya ek olarak EQ bulunmayan liderler olunca tabanda zıvanadan cikiyor. Ben baskan olsam direk bu olaya mudahele ederim ve keyifsiz sonuçlarını engellemeye çalışırım.
Nasılsa Denizli de gönderilecek, bu başkan ender olarak zeka içeren bir hareket yaparda Bülent Uygun'u takıman başına getirir. NEden derseniz, bu adam düşünüyor, analiz ediyor, sistem kuruyor, aşağı yukarı ya lig radyo da ya da radyosport ta konuuyor, sistemlerini anlatıyor. Eminim bahsettiklerine ne demirören ne de sezginler izin verir. Bu sanırım ne demek istediğimi kısaca izah eder, anlamayanlar olursa memnuniyetle detaylandırırım. hayırlı cumalar....

29 Ocak 2009

Sat(ılık) Alen !

fDün akşam şoklar içerisindeydim. 2-3 gündür hastalıktan kafamı kaldıramadığım için herşeyden elimi ayağımı çekmek zorunda kaldım. İlaçlar vs. dün itibariyle daha iyiyim ve sürekli yatmak zorunda olduğum için uykum zor geliyor. Neyse dün gece geç saat bjk tv'de alen ile yemen ekşioğlu'nun katıldığı GOP Beşiktaşlılar Derneği forumunun görüntüleri vardı. Çok kısa söyleyim,
Yemen Ekşioğlu transferleri, gençlerin kullanılmamasını eleştirirken, Alen Demirören'i direk savundu. Verdiği örnek de şuydu; Efendim kamu ve medya Bjk 'de değerli insan istemezmiş. Del Bosque'ye o kadar baskı gelmiş ki, yeniköy kasabı demişler vs, yazık Demirören kovmak zorunda kalmış. Üstüne Bjk hiç mi iyi oyuncu getirmemiş, ailton, juan fran, carew dedi. Allah dedim Alen yaktın bizi.
Yav dedim Yıldırım değil mi Alex'e Daum'a, Zico'ya arka çıkan. Eğer bu kadar ensen kalın değilse basıp gidecen. Ailton, juan fran geldi de onun disinda gelen gilden 35'e yakın futbolcunun hesabını kim verecek? Anlaşılan o ki, biz 2010 'a kadar mahkumuz bu adamlara.
Keşke Çarşı da gitseydi geçen yaz, Alen'de.
+ not ; BJK Tv yöneticileri, hangi klüp tv sinde onca olaya karışmış bir tribün liderini ekrana getirir? Sonra Erdoğan çıkıyor diyor ki ; " Küfürü engelleyemiyoruz " . Lan bizi de salak sanıyor bunlar, sinirleniyor daha seviye düşürmemek için burda noktalıyorum! Yazık kere yazık.

27 Ocak 2009

aferin sabriciğim, böyle devam



  1. şu resimde kolunda o sarı kırmızı nane olan sevgili kardeşim, ne diyeyim ben sana. bugün çıldırtanlar arasında ilk sırayı sana vermek istiyorum. orta yapamayıp tribüne dönüp özür dileme hareketleri, kafana vurma tripleri, gol olduktan sonra tüm maçta koştuğundan daha fazla koşman inan ki tribünden çok komik gözüküyor, efsanevi saç traşından bile komik.
  2. Galatasaray takımı, sivasspor'a 4 günde 2 kere kaybetmezi kaybedemez. galatasaray bu, diğeri de sivas, guardiola'lı barcelona değil, bülent uygun'lu sivas. takımın ruhsuz oyunu, teknik ekibin elini sürdükçe daha berbat etmesi (yaser'i sağ açık oynatan zihniyet nedir ya), hakemin kasit dolu hareketleri, hiçbiri mazeret olamaz. eğer sen galatasaray isen, ve o stadın adı ali sami yen ise sen 4 gün önce gayet güzel yenildiğin rakibine bir kez daha bağıra bağıra yenilemezsin. kabul edilemez gerçek oldu bu gece bize.
  3. balili golden sonra o yaptığın hareketi adama yedirirler, haberin olsun. 17. hafta tekrar geleceksin sen bu stada.
  4. son sözüm her zamanki gibi efsane tribünümüze. dilimde tüy bitene kadar söyleyeceğim. kapalının ortasına 200 tane (ki zaten o kadar hepsi) fenerli koysan bir tribünün içine bu kadar edemezler. hıncal'ı hiç bu kadar haklı bulduğum bir sene olmamıştı. siz bu takımın en büyük el frenisiniz, gaz pedalı olmanız gerekirken. umarım yeni stadda bu herifler ve bu tribün zihinyetinden kurtulabiliriz. tribünde aklı başında -tam arkamızda girişin solundaki grup hariç (herkes biliyor onların kim olduğunu zaten) - adam kalmamış. herkes bu yamyamların söyleyemedikleri, yapamadıkları tezahürat müsvettelerine eşlik ediyor. yazık...

Daily Energy-8

• YENİLENEBİLİR ENERJİ ATAĞI - Cumhuriyet - 27.01.2009

ALMANYA'NIN LiDERLiK PROJESi Yenilenebilir enerji atağı OSMAN ÇÜTSAY FRANKFURT - Almanya, petrol ve doğalgaz gibi geleneksel enerji kaynaklarıyla yapamadığını, "yenilenebilir enerjiler" alanında yapmaya kararlı. Bonn'da kuruluş toplantısı yapılan Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) çerçevesinde görüşlerini açıklayan uzmanlara göre, Alman teknolojisinin rüzgâr, güneş ve biyoenerji dallarındaki üstünlüğü, yeni atılımlarla tartışmasız bir liderliğe dönüşecek. Yatırımlar, hem Almanya ve komşularının enerji açığının kapatılmasını hem de sektörün teknolojik öncülüğünü hedefliyor. Halen dünyadaki her üç solar enerji aygıtından biri Alman ürünü. Her iki rüzgâr enerjisi üreten aygıtın da biri Almanya merkezli. 2020'de bu sektördeki dünya cirosunun 2.2 trilyon Avro olacağı ve Almanya'nın otomotiv ya da makine imalat sanayisi cirolarım çok geride bırakabileceği bildirildi.

• RUS TEKNOLOJİSİNDE SORU İŞARETLERİ - Cumhuriyet Enerji - 27.01.2009
Rus teknolojisinde soru işaretleri Prof. Dr. Hayrettin KILIÇ V - AF Prof. Dr. Hayrettin KILIÇ us nükleer teknolojisinin resmi temsilcisi olan Atomstroyexport (ASE) ve Gidropress Batı dünyasında cıükleer santral pazarına girebilmek için 1975 yıllarından itibaren geliştirdiği hafif-su-basınçlı WER tipi reaktörlerini, Sovyetler Birliği çökmeden önce, ilk defa Bulgaristan'daki Belene Bölgesi'nde İ. ünitenin inşaatına 1980 ye ikinci ünitenin inşaatına da 1987 yılında başladı. Bu nükleer santralın altyapısının yüzde 40'ı ve gerekli reaktör aksamlarının yüzde 80'inin santral alanına transfer edildiği 1991 yılında, AB'ye aday olan Bulgaristan, bu tip reaktörler AB standartlarına uygun olamadığı için projeyi iptal etti. Belene Santralı'nın iptal edilmesinden sonra Rus nükleer teknolojisi; Siemens, Areva, Westinghouse gibi Batılı şirketlerle konsorsiyum kurarak, 3. nesil WER-1000 ve son senelerde Batı standartlarına çok yakın tasarlanmış WER-1200 reaktörleri ile Bulgaristan ve Türkiye üzerinden Avrupa pazarına girmek istiyor. Fakat Batı'da bir reaktörün nihai inşaat-işletme lisansının AB Enerj i Komisyonu'nca onaylanması için siyah-beyaz bilgisayar simülasyon tasarımlan yeterli olmuyor. Soğuk savaş sonrası, nükleer kulüp diye bilenen beş ülkede nükleer başlıklı silahların sayısının 60 bine ulaşması ve Sovyetler'in çökmesinden sonra başlatılan mevcut nükleer başlıklı silah sayılarının azaltılması anlaşmalarından sonra, ABD, Rusya, ingiltere, Fransa, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerde, 1980 yıllarından sonra tasarlanan ve geliştirilen reaktörlerde dizayn parametreleri ve bilgisayar simülasyonlan maksimum elektrik enerjisi üretilmesi üzerine kurulmuştur. Fakat Rusya'nın 1980 yılından itibaren Batı'da pazarlamak istediği WER tipi reaktörler, malzeme, güvenlik ve teknolojik yönlerden Batılı ülkeler ile yanşamadığı için 2005 yılına kadar sadece Hindistan'da, Çin'de ve son olarak iran'da pazar bulabilmiştir. Rus nükleer sanayisinin teknolojik gelişmesinden sorumlu Gidropress ve pazarlanmasrndan sorumlu ASE, uluslararası pazardaki bu zorluğu aşmak ve Batı ülkelerinde dizayn sertifikası alabilmek için; soğuk savaş sırasında nükleer silah araştırma merkezi olarak bilinen Kurchatov Nükleer Araştırma Merkezi'nde, bu yeni tasarım reaktörlerin bilgisayar simülasyonlannı sertifıkalandırmak için 1997 yılından beri yaptırdığı deneyler, Atomic Energy (Vol. 104, No. l 2008) Dergisi'nde yayımlandı. WER-1200 reaktörlerinin korundaki nükleer reaksiyonun kritik operasyon süresince maksimum miktarda enerji üretmesi için değişik parametrelerin ASE'nin Bulgaristan'da olduğu gibi diğer batılı şirketlerden öne çıkarak Akkuyu'da kurulacak nükleer santral için uygunluk belgesi alması şu anda nükleer kartel camiasında hala tartışılmaktadır. Öne çıkan haberlerde; diğer şirketlerin neden ihaleden çekildiği tartışılıyor ve en önemlisi; ASE'nin önümüzdeki 10 yılda Bulgaristan, Türkiye, İran, Uzakdoğu'da aynı anda yürüyecek projeler inşaat, malzeme, kalifiye eleman sorunlarını çözecek bir kapasitede deneyimli olmadıklarına dikkat çekiliyor. kullanıldığı 66 deneyin neticeleri 6 farklı değerlendirme altında toplanarak ve sözde bilgisayar simülasyonlannın neticeleri ile uyumlu olduğunu bağımsız bir uzman grubundan da onaylatarak, 2006 yılında ICSBEP veri bankasına geçirdi. Böylece Avrupa'da WER- 1200 dizayn sertifikası alması kolaylaştı. (NEA/NSC/DOC (95)03 (2006)) Bulgaristan hükümetine bağlı olan National Electric Tramsmission Company (NEK), 2005 yılında Belene Bölgesi'nde 1991 yılında yapımı durdurulan nükleer santralın tamamlanması için aldığı tekliflerden Rus ASE, Fransız Areva-NP ve Bulgar şirketlerinin kurduğu konsorsiyumun, NEK'in başvuruyu hala incelediğini" belirtmiştir. ASE'nin Bulgaristan'da olduğu gibi diğer batılı şirketlerden öne çıkarak Akkuyu'da kurulacak nükleer santral için uygunluk belgesi alması şu anda nükleer kartel camiasında hala tartışılmaktadır. Bu sanayinin yayın organlarında ilk öne çıkan haberlerde; diğer şirketlerin neden ihaleden çekildiği tartışılıyor ve en önemlisi; ASE'nin önümüzdeki 10 yılda Bulgaristan, Türkiye, Iran, Uzakdoğu'da aynı anda yürüyecek projeler inşaat, malzeme, kalifiye eleman sorunlarını çözecek bir kapasitede deneyimli olmadıklarına dikkat çekiliyor. diğer Batılı şirketlerden daha iyi fiyat verdiği için, 1987 yılında beri inşaat alanında bekleyen mevcut akşamlan geri alarak, 2 yeni WER-1200 (AES- 92) için verdiği toplam 4 milyar Avro teklifi kabul edildi. Bu santralın tamamlanması için, Almanya'nın en büyük enerji şirketi olan RWE'nin de yaklaşık 2 milyar Avro karşılığında Belene Nükleer Santralı'na yüzde 49 hisse karşılığı ortak olması ile ilk defa bir Rus tasarımı nükleer reaktörün bir AB ülkesi olan Bulgaristan'da yapılmasının önü açıldı. Fakat bir yıldır, AB Enerji Komisyonu'ndaki nihai onaylama/lisanslama işlemleri, WER1200 tipi reaktörlerin teknolojik, güvenlik, deneyim, malzeme ile ilgili endişeler yüzünden hala sonuçlanamadı. Bu Komisyonun Başkanı Andris Piebalgs, Bulgar Haber Ajansı'na 4 Ocak 2009 tarihinde yaptığı açıklamada, "WER tipi reaktörler baklandaki endişelerin hala giderilmediğini ve 3 Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın (IAEA) resmi desteği ile son 10 yıldır nükleer rönesansı başlatmak isteyen nükleer kartel, sözde yepyeni tasarlanmış 3. nesil ve 3+ nükleer reaktörleri sera gazlan çıkarmayan ve çevre dostu enerji kaynaklan olarak göstererek enerji piyasasına girmek istiyor. Fakat bu yeni 3. nesil reaktör tasarımlan dikkatli incelenirse, reaktör ana korundaki hacim, kütle ve malzeme parametreleri ve elektronik-dijitalleşme dışında yeni bir nesil icat edilmiş nükleer reaksiyon yok. Yani 3. nesil reaktörlerin, soğuk savaş sırasında yapılan reaktörlerden farkı, plütonyum üretimi yerine elektrik enerjisi üretiminin ilk plana çıkarıldığı tasarımlar olmasıdır. Thermal Engineering Dergisi'nde (Vol.54 No.5 2007) WER reaktörlerinin geliştirilmesinden sorumlu Rus hükümetine bağlı Gidropress'ten WER reaktörlerinin geçmiş ve gelecekteki gelişme olasılıkları sunulmuştur. Üçüncü Nesil WER-1200 ve WER-1500 tipi reaktörlerin nükleer enerji piyasasındaki diğer Batı tasarımı PWR reaktörlere göre daha emniyetli, uzun ömürlü, enerji verimli ve daha ucuz olduğu ispatlanmaya çalışılan, fakat teknolojik çelişkilerle dolu bu raporda; bu yeni tasarımlarda ciddi bir kaza anında reaktör korunun erimesi ihtimalini mevcut Batı standartlarına göre 10 defa daha az olduğu ve çevreye salınabilecek önemliradyasyon ihtimallerinin bilgisayar simülasyonlarına göre en az 100 defa daha azaldığı iddia ediliyor. Böyle gelişmeyi nasıl tasarladıklarını da kısaca özetlenirse, ana reaktör aksam ve malzemelerinde bir değişiklik yapmadan, kaza yönetimi ile ilgili özel teknik ve organizasyonel kriterleri geliştirmekle gerçekleştireceklerini açıklamaktadırlar. Yine bu raporda, WER-1200 reaktörlerinin yatay tipi buhar üreten sistemlerindeki teknolojik güvenilirliğin artırılmasına ilişkin somut bir açıklama bulunmazken; bu yeni nesil reaktörlerle ilgili karmaşık diğer açıklamalara bakıldığında, Hindistan, Çin ve iran'da kurdukları pilot reaktörler olarak tanımladıkları WER-1000 santrallar için kullandıklan bilgisayar simülasyonlannda ve malzemede yaptıkları agresif kısıtlamaları defalarca itiraf ediyorlar. Fakat en büyük çelişkiyi, Türkiye ve Bulgaristan gibi ülkelerde kurmaya çalıştıkları WER-1200 tipi santrallarda ise aynı malzeme, aksam ve kalitede aşın kısıtlama yapmayarak reaktör ömrünü 40 yıldan 60 yıla çıkacağına inanılması istemi oluşturuyor. WER-1200 nükleer reaktörü, benzeri basınçlı hafif su reaktörlerinde olduğu gibi kuruldukları bölgedeki deniz, göl veya nehirlerden, normal çalışmasını yürütebilmek için her gün binlerce milyar ton soğutma suyunu alır. Bu suyun miktan reaktörün kurulu gücü, çalışma kapasitesi ile doğru, takat soğutma suyundaki ısı artması/farkı ters orantılıdır. Örneğin, 1000 megavat (MW) reaktörün ana soğutma sistemleri ve yardımcı ünitelerin soğutma sisteminden geçirdikten sonra tekrar denize- nehirlere dönen soğutma suyundaki sıcaklık farkı 30 fahrenayt ise günlük soğutma suyu miktan dakikada l milyon litre, eğer bu ısı farkı 20 fahrenayt ise 3 milyon litredir. Bir nükleer reaktörün ana kazanında nükleer fisyon ile ortaya çıkan 3 birim ısı enerjisinin genelde sadece bir birimi (yüzde 33) buhar enerjisi ile türbinlerde elektrik enerjisine dönüşmektedir. Geriye kalan 2 birim (yüzde 66) atık ısı enerjisinin, reaktörün dengeli çalışabilmesi için, buhar üreten sistemden çıkarılması gerekmektedir. Bu atık ısının da nükleer santraldan çıkarılması, deniz veya nehirlerden alınan soğutma suyuna transfer yoluyla gerçekleştiriliyor. 2006 ABD Enerji Bakanlığı Ulusal Enerji Teknoloji Laboratuvan (NETL) raporunda ABD'de elektrik üreten 103 nükleer reaktörün bir günde kullandıkları soğutma suyunun 182.4 milyar litre olarak tespit edilmiştir. Bu da her bir reaktör için bir günde ortalama 2 milyar litre soğutma suyuna karşılık geliyor. Bu miktar su, Ankara şehrinin bir günde kullandığı su miktan olan l milyar litrenin 2 katına denk geliyor. Bu soğutma suyu miktarı ve santraldaki ana soğutma sistemlerindeki akış hızı genelde reaktörün efektif termal enerji üretme verimliliği ile orantılıdır. WER-1200 dizaynında efektif verirdik oranı yüzde 36 olarak gösterilmektedir. Hafif suyla çalışan reaktör tiplerinde atık ısı enerjisinin salınması tek yönlü soğutma sistemi ve kapalı soğutma sistemi olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilir. Birinci işlemde atk ısı soğutma suyuna direk transfer edilerek tekrar denize verildiği için daha ucuz bir soğutma tekniğidir. İkincisi maliyeti ve operasyonu daha pahalı olan kapalı soğurma sistemidir; atık ısının 3'te l'i buhar halinde soğutma kulelerinden atmosfere, kalanı da kulelerde soğutularak yeniden reaktör soğutma sistemine gönderilir. Soğutma kulelerinde buharlaşarak kaybolan su yeniden denizden çekilerek sisteme eklenir. Doğu Akdeniz, yüzde 38 tuzluluk oranıyla Kızıl Deniz'den sonra dünyadaki en tuzlu denizlerden biridir. Akkuyu Santralı tanı güçle elektrik ürettiği her günde soğutma kuleleri ve diğer yardımcı soğutma sistemlerinde çevrimlenen 10 milyon metreküp suyun sadece yüzde 10'unun buharlaştığını kabul edersek, bir günde kayıp olan l milyon metreküp suyun geride bıraktığı atık tuz miktan yaklaşık 40 tondur. Ve bu tuzun soğutma sisteminden devamlı denize özel mekanik ve kimyasal yöntemlerle tahliye edilmesi gerekecektir. ABD Enerji Bakanlığının 2006 yılma kadar yapılan istatistik hesaplarında (NETL 2006KPOA 2006) tek yönlü soğutma sistemlerinde üretilen her kilovat saat elektrik enerjisi için gerekli soğutma suyu miktan 120 litre ve kapalı soğutma siteminde ise 4 litre olarak verilmiştir. Buna göre Akkuyu'da kurulacak 4 bin 800 MW gücünde bir nükleer santralın Akdeniz'den alacağı deniz suyu miktan Doğu Akdeniz, yüzde 38 tuzluluk oranıyla Kızıl Deniz'den sonra dünyadaki en tuzlu denizlerden biridir. Akkuyu Santralı tam güçle elektrik ürettiği her günde soğutma kuleleri ve diğer yardımcı soğutma sistemlerinde çevrimlenen 10 milyon metreküp suyun sadece yüzde 10'unun buharlaştığını kabul edersek, bir günde kayıp olan 1 milyon metreküp suyun geride bıraktığı atık tuz miktarı yaklaşık 40 tondur. Ve bu tuzun soğutma sisteminden devamlı denize özel mekanik ve kimyasal yöntemlerle tahliye edilmesi gerekecektir. soğutma tekniğine göre kilovat saat başına 4-100 litre arasında olacaktır. Bu santralın yüzde 80 kapasitede çalıştığını kabul edersek, yılda 35 milyar kilovat saat olacaktır. Bu enerjinin üretilmesi sırasında bir yılda Akdeniz'den çekilecek su miktarı 35 milyar litre olacaktır. Bu kadar suyun sirkülasyonu için kullanılacak elektrik enerjisi, genelde reaktörde üretilen elektrik enerjisinin yüzde 10'u, bu santraldan alınacaktır. Ayrıca santralın bakım yakıt yenileme işlemleri sırasında veya kaza sırasında dizel jeneratörlerle yine milyonlarca ton fueloil harcanacak. Müdürlüğü'nün son 5 yıllık istatistiklerine göre bölgedeki ortalama hava sıcaklığı 19.8 derece, deniz sıcaklığı ise 21.6 derecedir. Ortalama hava nemliliği yüzde 70'in üzerinde olan ve ortalama deniz sıcaklığı hava sıcaklığından daha yüksek olduğu böyle bir bölge, dünyada nükleer santralın kurulduğu ilk yer olacaktır. Tek yönlü soğutma sistemi, Akkuyu'nun nemlilik ve sıcaklık değerleri göz önüne alındığında yetersizdir. Bu santralın yaz aylarında normal çalışmasını yürütebilmesi için soğutma kulelerinede soğuk hava akımı Santralın ana soğutma miktarına ek olarak, santralın diğer ünitelerinde kullanılması gereken servis soğutma suyu, tipik bir 1000 MW'lik santral için l günde 300 milyon litrenin üstündedir. Akkuyu'da kurulacak 4800 MW'lik santralda bu ihtiyaç yaklaşık l milyar litreden fazladır. Ayrıca bu yardımcı ünitelerde sirküle edilecek tuz oranı çok yüksek deniz suyunun aksamlarda sebep olacağı korozyon oranı da çok yüksek olacaktır. o Akkuyu Santrah'nın kurulacağı Mersin ve Osmaniye Bölgesi'nde Devlet Meteoroloji Genel sağlamak için elektrikli pervanelere ihtiyaç olacaktır. WER-1200 santralın dizayn verilerine bakıldığında, Akkuyu coğrafi şartlarında yüzde 80 kapasitede çalışabilmesi için, maliyeti de yükseltecek, bu iki soğutma sistemi de gereklidir. Her iki soğutma sisteminde bu santralda kullanılacak soğutma suyunun her gün l milyon tonunun buharlaşarak bölgedeki atmosferik buhar oram ve sıcaklık derecesini daha da artıracağı ve bu buharlaşma sırasında deniz suyunda çözülmüş sülfür, klor, nitrojen gibi gazların oksitlenerek toksik gazlara dönüşeceği ve asit yağmurlarına neden olacağı bilinmektedir. 12 binden fazla deniz canlısının yaşadığı Doğu Akdeniz kıyısında kurulacak bir nükleer santralın, bölgedeki deniz ...

• PİYASA MODELİYLE SERMAYEYİ BEKLERKEN - Cumhuriyet Enerji - 27.01.2009
Yabancı sermaye umuduyla enerji alanında yaratılan sorunları Dünya Bankası verileri de ortaya koydu.

• PROF GÜRGENCİ: "TÜRKİYE'NİN DOĞALGAZI JEOTERMAL" - Cumhuriyet Enerji - 27.01.2009

Prof. Gürgenci: "Türkiye'nin doğalgazı jeotermal" İ Banu SALMAN - Kahraman YAPICI Jeotermalde 5 bin metreye inildiği zaman AB'nin bir haritası var. En sıcak kıpkırmızı olarak Ankara'nın batısı. Batı Anadolu Avrupa'nın en sıcak kayaları. Türkiye'de bunun sının yok ama riski de var. Birinin mali riski göze alması lazım. Jeotermal, Türkiye'de doğalgazm yerine geçecek bir kaynak. Üstelik teknolojik olarak da doğalgaz üretim teknolojisinin benzeri. Banu SALMAN - Kahraman YAPICI MÖ Basın - Prof. Dr. Halim Gürgenci, küresel ısınmaya dikkat çekerek, kömür ve gazın devreden çıkmasının ardından elektrik enerjisi alanında baz yük sanrralları olarak jeotermal enerji ile nükleer enerjinin rakip olacağım kaydetti. Derin jeotermal enerji alanında teknolojik gelişimin yeterli düzeye geldiğini, ancak uygulama henüz yetersiz olduğu için teknolojinin kanıtlanması gerektiğini ifade ederken, Türkiye'de doğalgazm yerine geçebilecek ve binlerce yıl yetecek kadar bir kaynak olarak nitelendirdiği jeotermal enerjiye yönelik ilginin artması gerektiğini anlattı. ODTÜ'den 1976 yılında mezun olduktan sonra doktorasını ABD'de yapan Prof. Gürgenci, çalışmalarını 1982 yılından bu yana Avustralya'da sürdürüyor. Queensland Üniversitesinde yeni açılan Jeotermal Enerji Merkezi Müdürü olan Prof. Gürgenci, eyalet hükümetinin verdiği destekle 5 yıl süresince jeotermal enerjiden elektrik üretimi alanında çalışmalar yürütecek. Prof. Gürgenci, jeotermal enerji ve dünyada enerji alanındaki gelişmeler konusunda Cumhuriyet Enerji'nin sorularını yanıtladı. Cumhuriyet Enerji: Jeotermal enerji nedir? Sizce Türkiye'de bu konuya ilgi neden az? Prof. Gürgenci: Jeotermal enerjiyi ikiye ayırabiliriz. Birincisi; ilk olarak Kuzey italya'da Larderello'da başlayıp, izlanda, Kaliforniya, Yeni Zelanda, Filipinler ve Japonya'da büyük ölçekte santrallarm kurulduğu geleneksel jeotermal enerji. Bu yüzeye yakın olan suların volkanik kökenli ısı tarafından ısıtılması ve basınç altında çok ısınarak yüzeye gelen suyun türbinden geçirilerek elektrik elde edilmesi. En fazla 1000-1500 metre sondaj kuyusuyla sıcak su kendisi dışarıya çıkıyor. Bu geleneksel jeotermal ile ilgili MTA sanırım 1990'larda bir envanter yaptı; 500 megavatlık (MW) elektrik üretmeye elverişli jeotermal enerji diye sonuçları çıktı. Kanımca bu yüzden Türkiye'de jeotermal enerjiye olan yj ilgi rüzgara, W güneşe.olan ilgi ' kadar büyük değil. Ama bu yanlış; L geleneksel jeotermal enerjinin dışında 1980'İerde ABD'den başlayarak, ingiltere'de, Fransa'da, Japonya'da, Almanya'da, şimdi Avustralya'da derin jeotermal enerji diyebileceğimiz olanak var; ABD'nin batısı, Avustralya, Avrupa'nın birçok yeri dahil, Türkiye'nin batısı tamamen bu klasmanın içinde. 5 bin metre indiğiniz zaman, kaya sıcaklıkları 250-300 derece civarında. Fakat su kendi kendine fışkırmıyor. iki kuyu kazıyorsunuz. Bir kuyudan su basıyorsunuz aşağıda iki kuyu arasında kayalarda çatlaklar oluşuyor. Petrol mühendisliğinde kullanılan yüksek basınçlı suyla kayayı parçalıyorsunuz. Su kayalardan geçiyor, ısınıyor, öbür taraftan çıkıyor. Bu şekilde ısıyı yeryüzüne taşıyorsunuz ve elektriğe çeviriyorsunuz. Bunun sının yok. Mesela Avustralya'da birkaç tane tahmin çıktı; tüm Avustralya'nın elektrik tüketimini 5-6 bin yıl karşılayacak düzeyde. Aynı şey ABD için yapıldı, binlerce yıl yetecek kadar bir kaynak. Türkiye için ben kabataslak bir tahmin yapmıştım o da yine binlerce yıldı. Binlerce yıl s,ürecek kadar Türkiye'de ikinci tür jeotermal enerji var. Sadece Türkiye'nin değil, tüm Avrupa'nın karşılayacak, bağlantı problemleri çözülebilirse. Tabii 1000 metreden 4 bin metreye indiğiniz zaman fiyatı da artıyor. 1000 metredeki hemen hemen kömürle aynı fiyatta. 4 bin metreye indiğiniz zaman onunla rekabet etmeniz mümkün değil. i s J Cumhuriyet Enerji: Maliyet açısından bir karşılaştırma yapabilmek mümkün mü?,. Prof. Gürgenci: Rüzgar ile jeotermali karşılaştırmak yanlış, iklim değişikliği ve ısınmanın ciddiye alındığı, mesela karbon atığına 20-30 dolar vergi geldiği ve insanların kömür dışında enerji kaynaklarına eğildiğini düşünelim. Böyle bir şebekede rüzgarın yüzde 1015'ten fazlasını karşılama imkanı yok. Rüzgar baz yük değil. Bunun Avrupa'da kolerasyonunu yapmışlar; 1000 kilometrelik yakınlık içindeki rüzgar türbinleri birbirleriyle aynı anda başlıyorlar, aynı anda bitiyorlar. Kömür santralları yok olduğu zaman, size temel elektrik arzı lazım. Bunu da şu an sağlayacak iki şey var; ya nükleer enerji ya jeotermal. Derin jeotermale olan bütün dünyadaki ilgi bu yüzden çıkıyor. Gelelim fiyata; 9 kuyuluk, 50 MW'lik "'- "'--v bir modülün ömrü 20-25 sene. Bu süre boyunca ilk yatırımı yaydığınız zaman ortalama elektrik fiyatı 7 ile 10 kuruş arasında değişiyor. Kömür yakarak elde edilen elektriğin fiyatı 3-3.5, taş çatlasa 4 Kr'dir. Gaz olursa biraz daha fazla 5 Kr. Cumhuriyet Enerji: Yenilenebilir Enerji Yasası çerçevesinde açıklanan yeni fiyat 12 Kr. Ama jeotermal enerji pek konuşulmuyor. İlk yatırım maliyeti yüksek mi? Prof. Gürgenci: Özel sektör derin jeotermali, hatta ötekini de daha tanımıyor. Türkiye'de bırakın bu derin jeotermali geleneksel jeotermalden bile elektrik üretme geleneği yok. Bu güneş gibi değil. Sen ben bir araya gelsek 2'şer bin dolar koysak, birkaç paneli bir araya getirip 50 kilovat saatlik elektrik üretiriz. Derin jeotermal öyle değil, minimum iki tane kuyu; 30 milyon TL. Bir 30 milyon da türbin vs almamız lazım. Demek ki MW başına 6 milyon TL gibi. Optimum olan 50 MW, bu da aşağı yukarı MW başına 45 milyon TL'ye gelir. Bu rüzgardan pahalı. Rüzgar 1-2 milyon TL civarında. Gaz çok ucuz. MW başına 800 bin TL. Nükleerle hemen hemen aynı. JoAffifffVial ı/u H i i K l pat* r 31/1 n CUid illeti ¥C IlMPJCCl İ£ll%İU Cumhuriyet Enerji: Enerji güvenliği, yatırım açmazı ve dışa bağımlılık sorunları var. Bu çerçevede jeotermal enerjiyi nasıl konumlandırabiliriz? Prof. Gürgenci: Aslında jeotermal ve nükleer enerji birbirlerine rakip teknolojiler. İkisinin de rakibi kömür değil. Kömürden daha ucuz elektrik yok. Kömür devreden çıkınca, kömürden gaza, gazdan sonra daha uzun vadede diğer fosil olmayan alternatiflere gidebilir. O zaman nükleer ve jeotermal rakip. Bence gelecekte ikisi de olacak. Nükleer enerjinin kömüre göre daha zararlı olduğunu sanmıyorum. Ama nükleer çok dikkatle denetlenmesi gereken bir sanayi, ama ben muhalif değilim. Cumhuriyet Enerji: Jeotermal ile nükleer arasında tercihsei bir seçim yapabilmek mümkün mü? Prof. Gürgenci: Niye yapalım? Almanya'da 2 santral var, üretim yapıyor. Fakat bunun kanıtlanmış bir teknoloji haline gelmesi için bunun gibi daha onlarca, hatta yüzlerce uygulaması lazım. Bunu eminim önümüzdeki 20-30 sene içinde göreceğiz. Ama bu seçeneklerden bir tanesi, olmayabilir de. Ben olacağını sanıyorum. Mesele şu ki yerin 5 . - kilometre derinliğinden 48JJHİ bahsediyorsunuz. Teknoloji yeterli, ama kanıtlanma! ı Cumhuriyet Enerji: Dünyadaki potansiyel ve gelişim açısından jeotermal enerjiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Prof. Gürgenci: ABD Enerji Bakanhğı'nın 2006'da yaptığı çalışmanın sonucundaki tavsiye; 2030 yılına kadar ABD elektrik üretiminin yüzde 10'unun jeotermalden gelmesi. Avustralya'daki hedefler de aşağı yukarı aynı düzeyde. Teknoloji vaat edilen verimliliği gerçekleştirirse 100 sene sonra elektriğin belki yüzde 6070'i tüm temel yükün, jeotermalden üretilecek. O daha olmadı, hala daha gelişmekte olan bir teknoloji. Bunun dışında son kullanıcılar için güneş pilleri olacak. Rüzgar grupları olacak. Cumhuriyet Enerji: Teknolojik gelişimi değerlendirir misiniz? Prof. Gürgenci: Bu konuda yeni teknoloji geliştirmeye gerek yok. Teknolojilerin hepsi gelişmiş durumda. Ama teknolojinin gelişmiş olması ayrı ticari anlamda bunun büyük Ölçekte takır takır çalışması, insanların eğitimli olması, bunu bilmesi ayrı bir şey. Teknoloji her zaman daha da geliştirilebilinir ancak şu an ki teknoloji yeterli. Cumhuriyet Enerji: Türkiye sizce nasıl bir seyir izlemeli? Prof. Gürgenci: Türkiye'nin kömür kaynağı düşük kalitede linyit. Türkiye'de çok fazla taş kömürü yok. Kükürt asit yayan kömür santralları pek kalmadı. Temiz kömür 5-10 senede anlam değiştirdi, karbondioksit yaymayan santral anlamında. Bir ton kömür yaktığınız zaman 3-3.5 ton karbondioksit üretiyorsunuz. Bunun 23 katı da nitrojen var. Bunun içinden karbondioksiti ayıklayacaksınız, onu bir yere saklayacaksınız; temiz kömür bu. Şimdi onu göreceğiz. Kömür üreticileri bunun mümkün olabileceğini söylüyıfjan inşallah olur, çünkü küresel ısınmanın ciddi boyutlara ulaştığına inanıyorum. Yoksa hakikaten kömür yakabiliyorsak jeotermalin hiçbir gereği yok. Dünyanın kömüre dayalı bir sanayiden u dönüşü yapıp jeotermal ve nükleere dönmesi geceden gündüze çok zor olacak. Kömürü yakmaya devanı edeceğiz. Türkiye'nin bütün seçenekleri değerlendirmesi lazım, teknoloji üretmesi lazım. Teknolojiyi dünyanın en ileri ülkesi kadar kullanması ve o teknolojiye vakıf olması gerekli. Güneş, rüzgar, jeotermal, temiz kömür, hidroelektrik ve nükleer, hepsini araştırması lazım. Bana göre jeotermal Türkiye'nin ciddiyetle ilgilenmesi gereken bir şey. Özellikle derin jeotermal Türkiye'nin yapabileceği bir şey. TPAO mesela 4 bin 5 bin derinlikte kuyuları rahatlıkla kazabiliyor, iki kuyu arasındaki kayayı çatlatma tekniği konusunda dünyada iki, üç tane firma var. Bunlar petrol sondaj firmaları. Zaten bu da maliyetin çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Yüzey kısmında ise bilmen teknoloji kullanılıyor. *r Jeotermalde 5 bin metreye inildiği zaman AB'nin bir haritası var. En sıcak kıpkırmızı olarak Ankara'nın batısı. Batı Anadolu Avrupa'nın en sıcak kayaları. Türkiye'de bunun sınırı yok ama riski de var. Birinin mali riski göze alması lazım. Özel sektör daima para kazanmak ister. Eğer bana dense ki "al sana 100 milyon lira", bu parayı alıp da jeotermale yatırmam bu fiyata. Çünkü gazı biliyorsun, gazdan ne kazanacağını biliyorsun. Jeotermali ya devlet kendisi yapacak ya da bu konuda teşvik verecek. Eğer devlet daha ucuza üretiyorsa ya da daha ucuza üreteceğine inanıyorsa yapmalı. Batı Avrupa'da teşvik tercih ediliyor. Kuyunun derinliğine göre 1000 metreden başlayıp derinlere indikçe artan bir teşvik olabilir. 5 bin metre indiğiniz zaman güneşe eşdeğer bir teşvik olabilir. Jeotermal, Türkiye'de doğalgazm yerine geçecek bir kaynak. Üstelik teknolojik olarak da doğalgaz üretim teknolojisinin benzeri.

• YAŞAMIN EN TEMEL KAYNAĞI, ENERJİ SEKTÖRÜNE DAMGASINI VURACAK - Dünya - 27.01.2009
Güneş enerjisinin yükselişi

• NABUCCO ZİRVESİ BAŞLADI - Milliyet - 27.01.2009

• ENERJİDE REFORM - Radikal - 27.01.2009
KİT’lerin borç ve alacaklarına dair yasa tasarısı görüşüldü.

• ZORLU MARMARA'DA PETROL ARAYACAK - Halka Tercüman - 27.01.2009
Zorlu Marmara'da petrol arayacak ZORLU Enerji Grubu bünyesinde bulunan Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş'nin yüzde 73 oranında hissedar olduğu Petrogas Petrol Gaz ve Petrokimya Ürünleri inşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin l numaralı Marmara Bölgesi için petrol arama ruhsatı aldığı bildirildi. Zorlu Enerji Elektrik'ten iMKB'ye gönderilen yazıda, Petrogas tarafından l numaralı Marmara Bölgesi için Petrol işleri Genel Müdürlüğü Nezdinde başvurularının kabul edildiği ve şirkete dört yıl süreyle petrol arama ruhsatı verildiği kaydedildi.

• FRITO LAY' IN ATIK BAŞARISI - Kocaeli Demokrat - 27.01.2009

Frito Lay'ın atık başansı Frito Lay'ın Suadiye'deki fabrikasında 1,5 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Organik Atık Arıtma Tesisi'nde, organik atıkların enerjiye dönüştürülmesiyle 2 ayda 77 bin TL tasarruf sağlandı «c ÖRNEK OLDU FRİTO Lay Türkiye Genel Müdürü Ece Aksel, organik atıkları enerjiye dönüştürmek için kurulan Organik Atık Arıtma Tesisi'nin 24 Kasım 2008'de devreye alındığını hatırlatarak "Bu tesisin benzeri Portekiz'de de kurulacak" dedi. Haberi 5. sayfada Ece Aksel atıştırmalık çerez sektöründe çok iddialı olduklarını söylüyor. Suadiye'deki Frito Lay atıklardan para basıyor Frito Lay'ın Suadiye'deki fabrikasında 1.5 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Organik Atık Arıtma Tesisi'nde, organik atıkların enerjiye dönüştürülmesiyle 2 ayda 77 bin TL tasarruf sağlandı SUADİYE'DE faaliyet gösteren Frito Lay'ın fabrikasında, hem ekonomik hem de çevresel anlamda önemli başarıya imza atıldı. Frito Lay Türkiye Genel Müdürü Ece Aksel, Türkiye'de atıştırmalık çerez sektöründe pazar lideri olan Frito Lay'in "Fayda gözeten performans" vizyonu çerçevesinde enerji üretimi, enerji tasarrufu, alternatif enerji kaynakları kullanımı, su tasarrufu, atık su geri dönüşümü olmak üzere çevresel konuda pek çok yatırımı hayata geçirdiğini anlattı. Bu amaçla Suadiye fabrikasında organik atıkları enerjiye dönüştürmek için kurulan Organik Atık Arıtma Tesisi'nin 24 Kasım 2008'de devreye alındığını belirten Aksel, Frito Lay'in dünyada ilk kez, Türkiye'de 1,5 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği tesiste, üretim sonucu ortaya çıkan patates ve mısır gibi organik atıkların anaerobik ortamda fermente edildiğini ve bu esnada ortaya çıkan biyogazdan da elektrik enerjisi üretildiğini bildirdi. TESİSİN BENZERİ PORTEKİZ'DE KURULACAK Aksel, tesisin bu kapasiteyle yıllık 500 bin metreküp biyogaz üreterek, yaklaşık 20 bin ağacın emeceği karbondioksite eşdeğer sera gazı salınımını engelleyeceğini, ayrıca ihtiyacı olan enerji hariç 100 wattlik 7 bin adet ampulün yanmasına eşdeğer 2 milyon 500 bin kilovatlık elektrik enerjisi üreteceğinin altını çizdi. Tesiste bu yıl temmuz ayında kapasite artışına gideceklerini, 2010 yılında Frito Lay'in Tarsus fabrikasına da aynı tesisi kuracaklarını anlatan Aksel, iki tesis için toplam maliyetin 6 milyon doları bulacağını kaydetti. İki tesiste yıllık toplam 13 milyon 400 bin kilovat saat elektrik enerjisi üretmeyi planladıklarını dile getiren Aksel, bunun Suadiye fabrikasının enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 8'ine denk geldiğini belirtti. ÖNEMLİ TASARRUF Ece Aksel, Suadiye ve Tarsus'taki Frito Lay fabrikalarında organik atıkları enerjiye dönüştürerek 2011 yılı sonuna kadar 3 milyon 650 TL enerji tasarrufu sağlamayı, üretilen organik gübrenin satışından ise 3 milyon 550 bin TL gelir elde etmeyi planladıklarını söyledi. Suadiye ve Tarsus'taki fabrikaların Frito Lay'in Orta Doğu ve Asya'daki fabrikaları arasında en az su ve enerji tüketen fabrikalar olduğunu belirten Aksel, yeni bağlandıkları Avrupa bölgesindeki 18 Frito Lay fabrikasının ortalamalarının da altında olduklarını vurguladı. Ambalaj malzemelerinden yeniden plastik üretilebildiğini, bu konuda da çalışmaları olduğunu anlatan Aksel, "Amaç, mümkün olduğu kadar doğaya değer vermek, atıkları değerlendirmek, daha az su ve enerji tüketmek" diye konuştu. Aksel ayrıca Suadiye'deki fabrikada bu yılın temmuz ayından itibaren kapasite artırmayı planladıklarını da sözlerine ekledi. Kaliteye önem verdiklerinin altını çizen Ece Aksel, sık sık fabrika içerisinde denetimler yapıyor ve yetkililerle fikir alışverişinde bulunuyor. Frito Lay Genel Müdürü Ece Aksel, Suadiye'deki fabrikada geçen yıl kasım ayında hizmete giren tesis nedeniyle, iki ay içerisinde 77 bin YTL'lik enerji tasarrufu sağladıklarını söyledi.

26 Ocak 2009

Daily Energy-7

• ENERJİDE ZİHNİYET DEĞİŞMELİ - Cumhuriyet - 26.01.2009
Türkiye çevreci ürünlere geçmeli

• 20 BİN MEGAVAT YATIRIM - Cumhuriyet - 26.01.2009
Hilmi Güler, Türkiye'nin rüzgâr potansiyelinin 40 bin megavat olduğunu beliıtercrek 2020 yılma kadar bu potansiyelini 20 bin megavatım kurmaya karar verdiklerini söyledi.

• GÜVEN OLMADAN TÜKETİM DE OLMAZ - Dünya - 26.01.2009
"Ekonomi sadece matematik değil, güven meselesidir" diyen Akkök CEO'su Berkman.

• BULGARİSTAN ESKİ NÜKLEER REAKTÖRLERİ YENİDEN AÇMAYI DÜŞÜNÜYOR - Önce Vatan - 26.01.2009

• AFŞİN-ELBİSTAN'DA ALIM GARANTİSİ ESNETİLECEK - Referans - 26.01.2009
Afşin-Elbistan'ın üçüncü ihalede cazibesi artırılıyor

• GÜLER BUGÜN MACARİSTAN' DA - Referans - 26.01.2009
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Nabucco Zirvesi' ne katılmak üzere bugün Macaristan' ın başkenti Budapeşte' ye gidecek.

• PETROL ÜRETİMİNDE SERT DÜŞÜŞ - EKONOMIST - 25.01.2009
OPEC' in, düşen petrol fiyatlarını tersine çevirmek için aldığı arz azaltma kararlan fiyatlarda bir hareket yaratmazken, petrol arzında da önemli azalmalar birbirini izliyor.

• EVDE, TÜPLE ELEKTRİK ÜRETME MEVZUATI ÇIKIYOR - Milliyet - 25.01.2009
Güler, Ipragaz ve Philips'in ortaklaşa hayata geçireceği "İpragaz ile Tasarruf Evinize Geldi" projesinin protokol imza törenine katıldı.

• DOLAR YÜKSELMEZSE DOĞALGAZ FİYATI DÜŞECEK - Dünya - 24.01.2009
Hilmi Güler, doğalgaz fiyatları konusunda, "Ay sonuna kadar doların çok artmaması durumunda indirim yapacağız" dedi.

• "ÇOK ZOR BİR YIL OLACAK" - ENERJI PETROL GAZ - 15.01.2009
Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu açıklamaları.

• "İYİ BİR DİYALOG VAR" - ENERJI PETROL GAZ - 15.01.2009
Total Türkiye Genel Müdürü Muammer Ekim açıklamaları.

• TÜRKİYE'DE KRİZİ FIRSATA DÖNÜŞTÜREBİLECEK İLK SEKTÖR ENERJİ SEKTÖRÜDÜR" - ENERJI PETROL GAZ - 15.01.2009
EPDK Başkanı Hasan Köktaş açıklamaları.

• LİSANS ALMA BEDELLERİNDE BÜYÜK ARTIŞ - ENERJI PETROL GAZ - 15.01.2009
EPDK, petrol ve LPG piyasalarında bazı işlemlerde alınacak ücretleri yüzde 166'ya varan oranlarda arttırdı.

• CEZAEVLERİNE YÖNELİK "ENERJİ VERİMLİLİĞİ" VE "ISI YALITIMI" EĞİTİMLERİ DEVAM EDİYOR -TERMODİNAMİK - 01.01.2009

• ENVERLPAB KAPSAMINDA EĞİTİMLER DEVAM EDİYOR - TERMODİNAMİK - 01.01.2009
EİE, 440 üniversite öğrencisine daha enerji verimliliği eğitimi verdi

• VARYAP, ÇEVRECİ KONUTLA DAHA AZ KARBON SALACAK - Sabah - 26.01.2009

• KRİZ SONRASI TÜRKİYE'DE ENERJİ TALEBİ ARTACAK - Vakit - 24.01.2009
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zachau’ un açıklamaları.

• SHK MOSCOW 2009, YENİLENEBİLİR ENERJİLİ SİSTEMLERE ODAKLANACAK - TERMODİNAMİK - 01.01.2009
Bu yıl 13. kez düzenlenecek SHK Moscow Fuarı, 21-24 Nisan 2009 tarihlerinde Moskova'da gerçekleştirilecek.

25 Ocak 2009

cimbom

sivas macini izlemedim, pozisyonlarin tekrarini da izlemedim. tek bildigim yenildigimiz. bu durumlarda hep aklima su guzel 4lük gelir, aslinda galip gelince de geliyor, ozellikle tribunde.

seyirci değil, taraftar;
sadece mayıs 2000'de değil, 14 sene beklerken;
güneşte değil yağmurda;
koltukta değil çamurlu betonda...

oha be prekazi
...

hayatta bazen guzel seyler de olabiliyor



teşekkürler (sana da kocaman bir saol aggressione, bitanesin, her zaman)...

24 Ocak 2009

Fırtınalı Başlangıç - Sivas 2 GS 0

Heyecanlı ve enterasan sonuçlarla başlayan 2. yarıda da Adnan Polat ve GS'nin hakemlere desteklerinin devamını hararetle bekliyoruz.

http://www.milliyet.com.tr/Spor/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=spor&KategoriID=6&ArticleID=1034361&Date=30.12.2008&b=Polattan%20hakemlere%20destek%20Demirorene%20mesaj&ver=54

Sivas : 2 GS : 0

Canlı olarak açıklamaları bekliyoruz.

The Tupcu - Extra Episode

Mantık, düşünmek, analiz etmek, bilmiyorsan sormak öğrenmek...bunlar zor şeyler mi?
Haydi akıl, zeka, eq falan belki allah vergisi, tabii ki çeşitli şekillerde arttırılabilir belki ama arttırılmadığı kesin.
Yav hayatımızda bir ergenekon var bi de tupcu. Sabah kaltığımızda, gece ilerleyen saatlerde ikisinde de ne olacağı belli değil!
- Delgado'nun tapusunun alınması (rakamı dile getirmek istemiyorum)
- Muhteşem transfer seriç i gönderme yollarının aranması
- Para olmadığı için transfer yapılamayacağı dedikoduları
- Erkan Zengin transferinde menejer ücreti ödenmeyecek, ilgimiz yok açıklamalarına haberturk un verdiği - orijinal kanlı canlı antetli bjk faksları

Sabah baykal mı alınır yoksa denizli mi gider? Yeni cephanelikler mi bulunur yoksa Tupcu masaya yumruk mu vuracaz der (kaçıncı sefer oldu masa sağlam demekki) Faili mechul cesetler mi bulunur yoksa altyapıdan baska gencler mi sutlanır? Hangisi daha yuksek ihtimal?

23 Ocak 2009

Daily Energy-6

Çalık’a petrol kuyusu verildi

Çahk'a petrol kuyusu verildi! Necatî Verilir, ne var bunda! Çalık taş gibi grup. Atak, atılıma, ilişki geliştirici. Sadece Başbakan'ın damadını transfer edip kadrosunu güçlendirmekle yetinmiyor, TPAO'nun eski Genel Müdürü Osman Saim Dinç’i de yasaya vücut çalımı atarak transfer ediyor. Yani petrol çıkarma işinde iddialı. Petrol kuyusu ona verilmeyecek de kime verilecek! Tamam! itiraz edemem. Çalık da ülkemizin vatandaşı. Onun şirketi de ülkemizin şirketi. Başbakanın damadını transfer etti, devlet bankasından 750 milyon dolar kredi aldı, Sabah ile atv'nin sahibi oldu diye "adamın her işine kulp bulacak" halimiz yok. Petrol kuyusu ruhsatlarını kayınlmadan, torpil geçilmeden, kollanmadan, avantaya kaçmadan alıyorsa yazacak bir eleştirimiz olamaz. Peki korunuyorsa? Kaymlıyorsa? iktidarın kollaması varsa! Hakkında "Çalık'lama var" şüphesi dile getirilmişse ve bu şüphe de Meclis'te soru önergesine dönüşmüşse bundan okurlarm da haberi olması gerekmez mi... Gerekir. Haber şudur: Mersin Milletvekili Ali Rıza öztürk, duyumlar almış. Petrol sektöründe kullaktan kulağa dolasan bilgileri toplamış. Enerji Bakanı'na; "Türkiye topraklarının en kaliteli petrolünün bulunduğu Bismil ilçesi topraklarında 2 ayrı kuyunun ruhsatı, 7 talipli varken niçin Çalık Grubu'nun petrol şirketine verildi' diye sormuş. 12 Ocak'ta sormuş. Takvim geldi 23 Ocak'a. Irak petrolüne eşdeğer kalitede petrol çıkması ihtimali yüksek bu 2 kuyunun ruhsatının 7 talipli arasından Çalık Grubu'na verilmesini Ffetrol işleri Genel Müdürlüğü ve bu müdürlüğün patronu Enerji Bakanı Hilmi Güler nasıl izah ediyor? Mersin Milletvekili, yani halkın vekili, halk adına soru sormuş, cevap bekliyor. Kirli haber hangisidir? Temiz gerçek nedir? Bilmeliyiz. iktidar yanlısı tetikçi kalemlerin - yazdıkları sızdırılmış haber ve yorumlarla bizi, beynimizi, vicdanımızı, geleceğimizi esir almak isteyenlere karşı kavga vermeliyiz. Bu köşeyi bunun için açtim. Devam edeceğim. Türkiye'nin yapması gereken, darbelerden uzak durmasıdır. Seçimle gelenin seçimle girmesidir. Haberleri, "Hrant Dink'i vurduranlar aslında darbe ortamı yaratmak" istiyorlardı diye sunuyorlar. Dün Melih Aşık, köşesinde bu bilgi kirletilmesine dikkat çekti. Emniyet mensuplarının Hrant Dink'in öldürülmesindeki rolünün üzerine gidilmiyor. Ve Hrant Dink'i "canları kadar sevdiklerini" söyleyen gazeteci arkadaşları, Hükümet'in bu tavrını eleştirmiyorlar. Meclis'te bütçe görüsuluyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan kürsüde konuşuyordu. - DTP'li Hasip Kaplan "oğlun nasıl gemi aldı?" diye laf attı. Başbakan da "gel sana Özel olarak anlatayım" dedi. Buluşma niçin olmadı? Başbakan ne anlatacaktı? Gemi olayı önemlidir. Unutma! Ayrıca bugün 140 gün doldu. Fener soygunu dosyası Almanya'dan gelmedi. Maıfta gelecekmiş. Yani seçimden sonra! Niçin seçimden sonra! Unutma! Önemlidir.

Kaynak: Necati Dogru – vatan gazetesi

IMMIB'DEN 44.8 MİLYAR $'LIK İHRACAT

M. Mutlu ÖKTEM... IMMIB'den 44.8 milyar $'lık ihracat HABER MERKEZi Türkiye, 2008 yılı toplam ihracatında bir önceki yıla göre yüzde 18.8 oranında artış sağlayarak 127.5 milyarlık yurtdışı satışı gerçekleştirirken, bu başarıda en büyük rolü istanbul Maden ve Metaller ihracatçı Birlikleri (1MMlB) gerçekleştirdi. ihracatın adeta amiral gemisi olan lMMİB, bünyesindeki Demir Çelik, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Elektrik- Elektronik, Demir ve Demirdışı Metaller, Maden ile Mücevher ihracatçı birlikleriyle 2008'de bir önceki yıla göre yüzde 31.2 artışla 44.8 milyar dolarlık dış satışa imza attı. Bu rakamlar çerçevesinde Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 35.2'sini gerçekleştirdiklerinin altını çizen iMMlB Genel Sekreteri M. Mutlu öktem, başarılarını ülkeleri ve fuarları gezerek yeni pazarlar bulmalarına bağladı. 2007 yılında ABD' de başlayan krize dikkat çeken öktem, dünya ekonomisinin geçtiğimiz yıl da derin bir mali krizle sarsıldığını ve Türkiye'nin de bundan etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirtti. Global ekonomik krize rağmen Türkiye'nin 2008'de yüzde 18.8 oranında artışla 127.5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini anımsatan öktem, İMMlB'in bu başarıdaki Önemine değindi. Öktem, "2008 yılı geneline baktığımızda birliklerimizin ihracatı yüzde 31.2 oranında artarak 44.8 milyar dolara yükseldi. Dolayısıyla İMMlB'in Türkiye toplam ihracatından aldığı pay yüzde 35,2'ye ulaştı, Sektörlerimizin ihracatında ise Demir Çelik ürünleri 14.63 milyar dolar, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri 11.67 milyar dolar, Elektrik- Elektronik 9.39 milyar dolar, Demir ve Demirdışı Metaller 4.53 milyar dolar, Maden 2.14 milyar dolar ve Mücevher 1.50 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir" dedi. İMMlB çatısı altındaki ihracatçı birlikleriyle 2008 yılında Amerika'dan Afrika'ya, Asya'ya ve Orta Doğu'ya kadar pek çok ülke İle organizasyonlar gerçekleştirdiklerini kaydeden Öktem, Türk ihracatçısına yeni fırsatlar yarattıklarını söyledi. Milli katılımını yine İMMlB bünyesindeki birliklerin üstlendiği 12 adet yurtdışı fuarının yanı sıra aynca 14 fuarda info stand katılımı şeklinde yer alarak sektörlerim tanıttıklarını aktaran Öktem, düzenledikleri tasarım yarışmalarıyla da ilgi odağı olduklarını vurguladı.

Kaynak: izmir ticaret gazetesi

ENERJİYE SUSAYAN AVRUPA GÖZÜNÜ SAHRA ÇÖLÜ'NE DİKTİ

Enerjiye susayan Avrupa gözünü Sahra Çölü'ne dikti Yeni bir enerji kaynağı arayışına giren Avrupa, dünyanın en büyük çölü Sahra'yı devasa bir güneş enerjisi istasyonuna çevirmeyi düşünüyor. 8.6 milyon kilometrekareyle Ban Avrupa'nın İM kati büyüklüğündeki çölün kurak ve bomboş olması büyük güneş enerjisi projelerinin kurulmasına olanak veriyor. Bilimadamlan çölün 90.600 metrekarelik yani yüzde l'inden biraz daha büyükbir alanında üretilecek elektriğin, dünyadaki tüm enerji santrallarinin ürettiği miktara eşit olacağına dikkat çekiyorlar. 5'te Sahra Çölü'nün %1'i dünyadaki bütün enerji santrallarına bedel Yeni bir enerji kaynağı arayışına giren Avrupa; Afrika'nın kuzeyini boydan boya kaplayan, dünyanın en büyük çölü Sahra'yı devasa bir güneş enerjisi istasyonuna çevirmeyi düşünüyor. Avrupa'da 2020 yılına kadar tüketilen enerjinin yüzde 20'sinin temiz enerji kaynaklarından elde edilmesi planlanıyor. İlk akla gelen temiz enerji kaynakları arasında güneş, rüzgar ve denizlerde gelgit farklarından elektrik elde edilmesi. Time dergisinin haberine göre uzmanlar, Avrupa'nın hemen güneyinde yer alan Afrika'nın kuzeyini boydan boya kaplayan, dünyanın en büyük çölü Sahra'yı devasa bir güneş enerjisi istasyonuna çevrilebileceğim öne sürüyorlar. Avrupalılar uzun süre Sahra Çölü'nü ekonomik yönden değersiz ve önemsiz bir yer olarak gördüler. Ama bu görüş, çölün güneş enerjisi potansiyeli sayesinde hem Avrupalı hem de Afrikalı bilim insanları ve siyasetcilerince değiştirilmek üzere. 8.6 milyon kilometrekareyle Batı Avrupa'nın iki katı büyüklüğündeki çölün kurak ve bomboş olması büyük güneş enerjisi projelerinin kurulmasına olanak veriyor. Sahra'nın bazı yerlerinde öğleden sonra sıcaklık 45 derece santigrata kadar çıkıyor. Bilim insanları birkaç yıl önce Sahra'nın enerji potansiyelini hesaplamaya başladılar ve sonuçlar olağanüstüydü. Kuramsal olarak, çölün 90.600 metrekarelik yani yüzde l'inden biraz daha büyük bir alanda üretilecek elektrik miktan, bütün dünyadaki enerji santrallannın ürettiği miktara eşit olacak. 15.500 metrekarelik alanda, Avrupa'nın 500 milyonluk nüfusunu yetecek kadar üretilecek elektrik enerjisi üretilebilecek. Yoğunlaştına güneş enerjisi Sahra Çölü'nde elektrik üretilmesini savunanlar, "yoğunlaşana güneş enerjisi" (CSP) teknolojisiyle çöldeki ısı ve güneş ışığı büyük bir elektrik kaynağına çevrilebilir. Güneş panellerinin aksine, bu teknoloji güneş ışığını doğrudan elektriğe çevirmiyor. CSP'de güneş ışığı aynalar kullanılarak su boruları ve buhar kazanlarına odaklanır. Bu yolla elde edilen yüksek sıcaklıktaki buhar jeneratör türbinlerinin çalıştırılmasında kullandır. Bazı CSP santralları Kaliforniya'nın Mojave Çölü'nde 1980'lerden beri iletiliyor. Sahara Forest Project'i (Sahra Orman Projesi) oluşturan üç İngiliz çevre şirketi, Sahra Çölü'nde deniz düzeyinin altında CSP santralları kurulmasını öneriyor. Böylece deniz suyu santrallara kendiliğinden akacak, türbinlerde kullanılması ve aynaların tozlarının temizlenmesi için burada saf suya çevrilecek. Atik su ise santrallann çevresinin sulanarak bitki örtüsünün oluşumu sağlanacak. Projenin adındaki "orman" sözcüğü de buna dayanılarak kullanılıyor. Maliyeti çok yüksek Ama yeterli miktarda elektrik üretilmesi için yerleşim yerlerinde kilometrelerce uzak topraklarda çok sayıda ayna ve boru döşenmesi gerekiyor. Bu da projenin pahalı olacağı anlamına geliyor. Güneş enerjisi bilim insanlarından oluşan uluslararası bir konsorsiyum olan Desertec'in başında bulunan Geny Wolf a göre, 2020 yılında Sahra'da enerji iletmeye başlamak için gerekli yatırımın maliyeti 59 milyar dolar. Proje, pahalı olmasının yanı sıra bir diğer dezavantajı birlikte getiriyor. CSP teknolojisi en yüksek verimlilikle ancak çöl gibi güneşli ve sıcak iklimlerin egemen olduğu yerlerde kullanılabiliyor. Çöllerse yerleşim yerlerinden uzak; özellikle Avrupa'yı düşünürsek. Uzmanlara göre, Avrupa'nın enerji gereksiniminin yüzde 20'sini sağlamak için 19.300 kilometrede fazla uzunlukta doğru akım kablolannın Akdeniz'in altından geçirilmesi gerekli. Bu nedenle Avrupa'nın yeni bir elektrik şebekesi kurması gerekiyor. Çünkü, Avrupa'nın elektrik gereksiniminin yüzde 80'i kömürle çalışan enerji santrallanndan elde edilerek alternatif akım kablolarından iletiliyor. Bu kablolar daha yüksek voltajı iletmeye uygun değil. Almanya'da bir kamu şirketi olan Aerospace'e göre elektrik hatlannm değiştirilmesi Sahra'da güneş santrallan kurulması projesini önümüzdeki 40 yıl içinde yaklaşık 465 milyar dolara çıkaracak. Bu durum hükümet sübvansiyonlarını gerekli kılıyor. Ama resesyona giren Avrupa'da bu düşünce pek de sıcak karşılanmıyor. Ayrıca Sahra Çölü'nün ünlü kum fırtınaları da maliyeti daha da artırabilir. Temiz enerjiye destek Buna karşın, İspanyol-Japon ortak girişimi olan Abengoa; Cezayir, Fas ve Mısıfda "solar-termal" enerji santralı inşa ediyor. Avrupa Parlamentosu, 2020'ye kadar enerji gereksiniminin yüzde 20'sini yenilebilir enerji kaynaklarından elde erme hedefini tutturmak için bu alan yatırım yapacak yatırımcılara destek olacak bir yasa çıkardı. Buna karşılık, Dunlop'ın geçen kasım sonlarında Paris'te düzenlediği, 60 kadar Avrupalı ve Kuzey Afrikalı mühendis ve çevrecinin katıldığı toplantıda Avrupa hükümetlerinde güneş enerjisi konusunda "yaygın bir cehalet" olduğu belirtildi. Afrika'da yenilenebilir enerji potansiyeli büyüyor "Kara" Afrika'nın kara bahtının, bol su, güneş ve rüzgar kaynaklan sayesinde yenilenebilir enerjiyle değişebileceği öngörülüyor. Afrika Kalkınma Bankasfnın (AfDB) verilerine göre, Afrika'nın devasa su potansiyelinin yalnızca yüzde 7'si kullanılıyor. Kıtanın jeotermal enerji potansiyeli 9000 megavat olarak hesaplanıyor. Bunun yalnızca 60 megavatı kullanımda. Bütün bu büyük potansiyele karşılık, yenilenebilir enerji sektörünün gelişmesi mali kaynaklar ve zayıf altyapı nedeniyle çok yavaş ilerliyor. Ama, 2008'in sonunda Senegal'da düzenlenen Afrika Karbon Forum'unda bir araya gelen Afrika Birliği, AfDB ve özel enerji şirketleri yetkilileri 'Temiz Kalkınma Mekanizması" (TKM) ile ilgili stratejilerini paylaştılar. Toplantının odak noktasında Kyoto Protokolü'nün yerine geçecek anlaşmaya uygun olarak gelecekteki TKM projelerinin oluşturulmasıydi. AfDB'nin toplantıda yayımladığı bir rapor, kıtanın sahra altı bölgesindeki büyük enerji potansiyelini gösteriyor. Rapora göre, sahra aftı Afrika'da 170 gigavattan fazla bir enerji potansiyeli bulunuyor. Sahra Çölü, 8.6 milyon metrekare alanıyla Batı Avrupa'dan 2 kat büyük.

Kaynak: dünya gazetesi

22 Ocak 2009

daily energy-5

• HAKMAN: BAŞKENT EDAŞ'I HAFTAYA DEVRALMAYI HEDEFLİYORUZ - Sabah - 22.01.2009SABANCI Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman: "Günü kesinleşmemekle beraber önümüzdeki hafta sözleşmeyi imzalayarak şirketi devralmayı hedefliyoruz" dedi.
• ELEKTRİK'TEN 900 MİLYON DOLAR GELİYOR - Zaman - 22.01.2009
Yıl sonuna kadar 2008'de yapılan özelleştirmelerden toplamda 4,2 milyar dolarlık kaynak girişi olacak.

Geçen yıl temmuz ayında yapılan Sakarya Elektrik ve Başkent Elektrik özelleştirmelerinden gelecek toplam 1 milyar 825 milyon doların yarısı peşin tahsil edilecek. Sürecin tamamlanması ile birlikte şubat ayı sonuna kadar bütçeye 900 milyon dolarlık kaynak aktarılacak. Başkent Elektrik'in dağıtım özelleştirmesinde en yüksek teklifi 1 milyar 225 milyon dolarlık bedel ile Hacı Ömer Sabancı Holding AŞ-Österreichische Elektrizitatswirtschafts-Aktiengesellschaft (Verbund)- Enerjisa Enerji Üretim AŞ ortak girişim grubu vermişti. Sakarya EDAŞ için en yüksek teklif ise 600 milyon dolar ile Akcez Ortak Girişim Grubu'ndan gelmişti. Küresel krize rağmen Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) hedeflerini revize etmiş değil. Yıl sonuna kadar Milli Piyango'nun özelleştirme sürecinin tamamlanmasının yanı sıra yasal düzenlemenin bitirilmesinin ardından otoyol ve köprüler için sürecin başlaması planlanıyor. Şeker fabrikalarının özelleştirme süreci de devam ediyor. Öte yandan özelleştirmeden gelecek para Türkiye bütçesi için büyük önem taşıyor. Maliye Bakanlığı 2009 yılı bütçesi gelir kalemine özelleştirmeden gelmesini tahmin ettiği 12 milyar TL'yi eklemişti
• PETROL FİYATLARI 2. YARIDA YÜKSELECEK - Dünya - 22.01.2009
• KRİZ FIRTINAYA BENZER ŞEMSİYE YETMEZ AKSİNE YILDIRIM ÇEKER - Hürriyet - 22.01.2009ALMAN Bild Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann’ ın açıklamaları.

• RUSYA, NABUCCO PROJESİNE GAZ VEREBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ - Radikal - 22.01.2009Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, 'Nabucco projesi için gerekli gaza sahipken neden satmayalım' dedi.
• KONU HAKKINDA KENDİMİ PARÇALADIM, ŞİMDİ EYLEME GEÇTİLER - Referans - 22.01.2009Yiğit Bulut Köşe Yazısı

• FRANSIZ GDF SUEZ TÜRKİYE PAZARINA İZMİT'TEN GİRDİ - Referans - 22.01.2009Türkiye'nin üçüncü büyük gaz dağıtım şirketi İzmit Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret AŞ' nin (İZGAZ) yüzde 90 hissesi, ihaleyi 232 milyon dolara kazanan Fransız GDF Suez firmasına devredildi.

• RUS GAZI SONUNDA GELDİ - Cumhuriyet - 22.01.2009Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmazlığın son bulmasıyla Türkiye' ye gaz girişi dün sabah başladı.

• AKKÖK'ÜN AMİRAL SEKTÖRÜ ENERJİ OLACAK - Bugün - 22.01.2009Akkok Grubu Üst Yöneticisi Menmet Ali Berkman, enerji yatırımları ve şirketle ilgili güncel açıklamalar yaptı.
• SEDAŞ ŞUBAT'TA DEVRALINACAK AKKÖK'ÜN CİROSU % 34 BÜYÜYECEK - Vatan - 22.01.2009
Akkök Grubu Üst Yöneticisi Mehmet Ali Berkman, enerji yatırımları ve şirketle ilgili güncel açıklamalar yaptı. İhalesini kazandıkları Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş’yi (SEDAŞ) 10-11 Şubat gibi devralmayı planladıklarını belirten Berkman, şunları anlattı: “600 milyon dolarlık ödemenin yarısı peşin, gerisi vadeli olacak. Akenerji yeni elektrik dağıtım özelleştirmeleri ile ilgilenebilir. Akkök’ün cirosunda enerjinin payı SEDAŞ’la yüzde 30’dan yüzde 60-65’e çıkacak. Akkök cirosunda tekstilin yüzde 7 olan payı daha da inecek, ama sektörden tamamen çıkılmayacak. Berkman ayrıca, Akkök cirosunun SEDAŞ’la birlikte 2009’da yüzde 34 büyümesini hedeflediklerini açıklandı.
• ENBW ENERJİSİNİ TÜRKİYE'YE TAŞIYACAK - Cumhuriyet - 22.01.2009Almanya'nın üçüncü büyük enerji hizmetleri sirketi Energie BadenWurtemberg (ENBW) Türkiye'de büyümek istediğini ve Türkiye'de toplam kapasitesi bin megavat (MW) olan bir veya daha fazla sayıda elektrik santralı yapabileceklerini açıkladı.
• DOĞUS'UN BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 16 - Dünya - 22.01.2009Doğuş Grubu CEO'su Hüsnü Akhan, Türkiye'nin bu yıl yüzde 1 büyüyeceğini tahmin ediyor.

21 Ocak 2009

daily energy-4

• İLİŞKİLERİ ZEDELİYOR - Cumhuriyet - 21.01.2009
Başbakan Erdoğan'ın Brüksel'deki konuşmasını değerlendiren emekli büyükelçilerden tepki.

• GÜMRÜKLER AB'YE UYACAK, ŞİRKETLER KOLAY BİRLEŞECEK - Dünya - 21.01.2009
Rekabet ve Gümrük kanunlarında değişiklik öngören tasarılar, Meclis yolculuğunun sonuna yaklaştı.

• KİT'LERİN YATIRIM ÖDENEĞİ %32.4 ARTTI - Dünya - 21.01.2009
Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) yatırım ödeneği bu yd yüzde 32.4 artışla 4 milyar 303 milyon TL olacak.

• NABUCCO RESTİ AB'DE YANKI BULDU - Dünya - 21.01.2009
Financial Times gazetesi, 'Türk Başbakanı, uyarıyı Avrupa'nın enerji kaygılarının had safhaya çıktığı bir dönemde yaptı" derken "Türkiye, boru hattını AB üyelik müzakerelerine bağladı" ifadesini de kullandı.

• IZGAZ'IN SATIŞINA PROTESTO - Kocaeli - 21.01.2009
Kocaeli Özelleştirme Karşıtı Platform üyeleri, dün İZGAZ binası önüne gelerek eylem ve basın açıklaması yaptı.

• ŞARTNAMEDE YENİ TEKLİFE GEÇİT YOK - Milliyet - 21.01.2009
Mersin Akkuyu'da Türkiye'nin ilk nükleer santralının kurulması ve işletilmesi için açılan yarışma süreci krize dönüştü.

• TÜRKİYE ŞANTAJCI' - Radikal - 21.01.2009
Almanya Ekonomi Bakanı Glos: Türkiye, AB'ye şantaj yaptı, dedi.

• DOLAR 1.67 LİRAYI AŞTI PETROL 33 DOLARA İNDİ - Radikal - 21.01.2009

• ERDOĞAN NABUCCO ZİRVESİNE GİTMİYOR - Referans - 21.01.2009
AB'nin enerji başlığında ayak sürümesine karşı Nabucco kartını açan Erdoğan, Macaristan'da yapılacak boru hatü zirvesine katılmayacak. Zirvede Türkiye'yi Güler temsil edecek.

• NÜKLEER SANTRALDA TOP BAKANLAR KURULU'NDA - Referans - 21.01.2009
Güler, nükleer santralın önünün bakanlar kurulunda açılabileceği mesajını verdi.

• RUSYA GAZI AÇTI İRAN KESTİ - Sabah - 21.01.2009
Iran’dan yapılan açıklamada, Türkiye'ye verilen doğalgazın, boru hattındaki bazı tamir çalışmaları sebebiyle kesildiği ve 24 saat içinde gaz akışının tekrar sağlanacağı belirtildi.


• SOKAKTAKİ ADAMA ÇARE ÜRETİLMELİ -Dünya - 21.01.2009
Doğan Holding CEO'su İlseven, önümüzdeki üç aylık süreci yakından izleyeceklerini belirterek, "Yeni yatırım iştahımız düştü" dedi.

• INNOVATIVE WINDPOWER'DA RÜZGAR TÜRBİNİ KANAT ÜRETİMİ - Dünya - 21.01.2009
Dubaili firma Innovative Windpower, 2010'un ilk yansında Türkiye'de rüzgar türbin kanat üretimine başlayacak.

• ORDU, ÇÖP SORUNUNU KATI ATIK AYRIŞTIRMA TESİSİ İLE ÇÖZDÜ - Dünya - 21.01.2009
Ordu Belediyesi tarafından Karapınar Mahallesi'nde bir yıldır inşaat çalışmaları sürdürülen katı atık ayrıştırma tesisi açıldı.

• YENİLENEBİLİR ENERJİDE OSTİM-GAZİ İŞBİRLİĞİ - OSTIM GAZETESI - 21.01.2009

Gazi Üniversitesi ile OSTlM OSB arasında yenilenebilir enerji konusunda yeni teknolojilerin uygulanmasına ilişkin teknik işbirliği olanaklarının artırılmasını hedefleyen bir protokol imzalandı.

daily energy-3

• NÜKLEER SANTRAL İÇİN TEK ZARF, YÜKSEK FİYAT - Hürriyet - 20.01.2009
Akkuyu'da kurulacak nükleer santral için Rus firması ile Ciner Grubu'nun ortak teklif zarfından devlete satılacak elektriğin kilovatsaati için 21.16 sent çıktı. Teklif edilen rakam, ihaleyi yapan TETAŞ'ın sattığı ortalama fiyattan yüzde 170'e yakın daha yüksek.

• IMF DESTEKLİ UKRAYNA'NIN İFLAS ETMESİNDEN KORKULUYOR - Dünya - 20.01.2009
Ülkenin finansal durumunun giderek bozulmasının nedeni olarak Ukrayna'nın doğalgaz nedeniyle Rusya ile çatışması ve en büyük ihraç kalemi olan çeliğin fiyatlarındaki düşüşler olarak gösteriliyor.

• İSTİHDAM YÜKÜ AZALSIN ENERJİ MALİYETİ DÜŞSÜN - Dünya - 20.01.2009
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren başkanlığında toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) sektörler sorunlarım masaya yatırdılar.

• AB'Yİ HATIRLADI - Radikal - 20.01.2009
Avrupa kurumlarının desteğinin önemine değinen Erdoğan, "Toplumun her kesimini süreci sahiplenmeye çağırdık. AB'nin desteği çok önemli" dedi.
• ÇEVRECİLERDEN PROTESTO - Radikal - 20.01.2009
Enerji Bakanlığı’nın önünde toplanan Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, nükleer santral aleyhine pankartlar açarak slogan attılar.
• BAŞBAKAN ERDOĞAN DAN AB YE NABUCCO RESTİ - Referans - 20.01.2009
Başbakan Tayyip Erdoğan, 12 milyar dolarlık Nabucco projesi için şu an yeterli gaz olmadığını söyledi: Gaz tedarikçisi bazı ülkelerle imzalar atıldığına işaret eden Erdoğan "Ancak bilgi, bu proje için yeterli gazı sağlayacaklarını söyleyen ülkelerin tedarik edecekleri yeterli gazlan olmadığı yönünde" dedi.
• CİNER VE RUS ORTAĞI HENÜZ ŞİRKETİ KURMADI - Vatan - 20.01.2009
Şirketin, teklif kabul edildiği takdirde kurulacağı öğrenildi.
• PATLAYACAK BALON KALMADI - Dünya - 20.01.2009
Yapı Kredi'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen 'ekonomi kahini' lakaplı Prof. Nouriel Roubini'ye göre, dünya ekonomisinin 3'te 2'si resesyonda ve 2009 yılı bütün dünyada çok zor geçecek.
• KUCAĞINDAKİ İLK SORUN İKİNCİ BİR DEVLETLEŞTİRME DALGASI - Referans - 20.01.2009
ABD'nin yeni başkanı Barack Obama, bugün resmen görevi devralıyor. Obama'yı bekleyen en büyük sorun ise ülkenin içinde bulunduğu kriz.

• PAKİSTAN'IN İLK RÜZGAR SANTRALİNİ ZORLU YAPACAK - Vatan - 20.01.2009
50 MVV'kk enerji üretecek santral için 130 f.J: milyon dolarlık yannm öngörülüyor.

• KOCAELİ'NE 40 MİLYON EURO'LUK TRANSFORMATÖR YATIRIMI YAPILIYOR - Milliyet - 20.01.2009

Kocaeli'nde kurulu ENPAY Grubu, 40 milyon euro'luk yatırım ve 250 kişilik ek istihdamla yılda 10 bin ton transformatör hammaddesi üretmeyi hedefliyor.

taraftar sosyal anketi

bizim blogu takip eden yoktur ama ben yine de koymak istedim, aceto'dan ogrendim ben de. seviyorum bu tip calismalari ve mumkun mertebe vakit ayirmaya calisiyorum. yarin bir gun doktora calismasi yaparken benim de basima gelebilir.

"Akademik bir araştırma için cevaplanması gereken ve mümkün olduğunca fazla deneğin katılması gereken bir anket var. Sonuçları "
Medya ve Devletin, Sporda Şiddet Üzerine Ters Etkileri" başlıklı akademik çalışmaya referans olacak. Ayrıntılı bilgi Taraftar Sosyal Anketi Blog 'da. "

19 Ocak 2009

daily energy-2

• ENERJİ TALEBİ 2030 YILINA KADAR YÜZDE 45 ARTACAK - PETROL DUNYASI - 01.12.2008
World Energy Outlook Raporu'nun 2008 yılı Türkiye sunumu Enerjisa evsahipliğinde gerçekleştirildi.

• GAZ AKIŞI İMZAYA KALDI - Cumhuriyet - 19.01.2009
Rusya, Ukrayna'ya doğalgazı piyasa fiyatlarından yüzde 20 daha ucuza satmayı; Ukrayna tarafı ise Rus doğalgazının Avrupa'ya transitini 2008 yılı fiyatlarıyla sağlamayı kabul etti.

• ENERJİ MODELİ BELİRLENMELİ - Cumhuriyet Strateji - 19.01.2009
Türkiye stratejik planlama yapmamanın sıkıntılarını yaşıyor...

• NÜKLEERDE TEKLİF BUGÜN - Cumhuriyet - 19.01.2009
Fiyat teklif zarfı bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda açıklanacak.

• BAŞKENT'TE DOĞALGAZ İŞKENCESİ - Dokuz Sutun - 18.01.2009
Doğalgaz atmak isteyen vatandaşlar soğuk havada saatlerce kuyrukta bekledi.

• 5. DÜNYA SU FORUM KONSEYİ TOPLANTISI İSTANBUL'DA MART AYINDA YAPILACAK 160 ÜLKE'DEN 3 BİN DELEGE KATILACAK - Dokuz Sutun - 18.01.2009

• DOĞALGAZ FİYATINDA İNDİRİM DOLARA BAĞLI - Hürriyet - 18.01.2009

Hilmi Güler, doğalgazda indirim beklentisine ilişkin sorular üzerine, fiyatın belirlenmesinde petrol ve doların önemli olduğunu söyledi.

• ERDOĞAN: PETROLDEKİ DÜŞÜŞ SÜRERSE GAZ FİYATINI İNDİRİRİZ - Milliyet - 18.01.2009

• 'NABUCCO'DA TOP KARŞI TARAFTA' - Milliyet - 18.01.2009
Güler, "Hükümetlerarası anlaşma ve ev sahibi ülke anlaşması taslaklarımızı ilgili ortaklarımıza ilettik, ikisinin birden imzalanmasını bekliyoruz" dedi.

• FİYAT GARANTİSİNİ DUYAN BİYOGAZA KOŞUYOR! - PARA - 18.01.2009
Yakında yasalaşması beklenen alım ve fiyat garantisi biyogaz yatırımlarına hız verdi, halen sadece birkaç yerli firmanın faaliyet gösterdiği sektörde, bu yıl Alman Schmack ve BME gibi devler de yatmma hazırlanıyor.

• AKILLI CİHAZLARLA KAZANIN - PARA - 18.01.2009
Doğalgazda yüzde 30, su tüketiminde yüzde 50 tasarruf sağlayan ürünler için Türkiye genelinde bayilikler verilecek.

• DOĞALGAZDAKİ FİYAT ARTIŞI INFRARED ISITICI SATIŞLARINI PATLATTI - Radikal - 18.01.2009

• BAKANLIKLARIN NABUCCO ÇEKİŞMESİ - Cumhuriyet - 17.01.2009
AB'nin, Türkiye-AB Doğalgaz Boru Hattı (Nabucco) konusunda Ankara'nın sadece '"aktarıcı" olmasını istemesi, Türkiye'de ıkı bakanlığı karşı karşıya getirdi.

• DBS, 'METAL VE PETROL' BİRİMLERİNİ BARCLAYS'E SATTI - Dünya - 17.01.2009

• TÜRKİYE ENERJİDE YÖNÜNÜ GÜNEŞE ÇEVİRDİ - Referans - 17.01.2009
Enerji Bakanlığı, yenilenebilir enerji yatırımları için kolları sıvadı. Güneş enerjisi santralı için çalışma başlatılırken, özel sektör de teşvik edilecek.

• GÜNEŞ ENERJİSİ ARENASI DÜZENLENECEK - Referans - 17.01.2009
Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM), 23 Ocak Cuma günü İstanbul'da uluslararası katılımcıların da yer alacağı "'Güneş Enerjisi Arenası" düzenleyecek.

• ENERJİ GRUP AKDENİZ'DE BÜYÜYOR - Sabah Akdeniz - 16.01.2009
Enerji Grup, temiz ve ekonomik yakıt olan sıvılaştırılmış doğal gazın Akdeniz Bölgesi'nde yaygınlaştırılması için çaba sarfediyor.

• EMO'DAN, ELEKTRİK TASARRUFU ÇAĞRISI - Milliyet Ege - 15.01.2009
Elektrik mühendisleri, Kemeraltı Çarşısı girişinde stant kurdu, elektrik tasarrufu konusunda herkesin kolayca uygulayabileceği tedbirleri anlattı, "Türkiye karanlıkta kalmasın" mesajı verdi.

• ELEKTRİĞİ EVDE ÜRET FAZLASINI DEVLETE SAT - Bugün - 18.01.2009
Yenilenebilir enerji kanun teklifi kabul edilirse evde güneş enerjisinden elektrik üretip fazlasını devlete satmak mümkün olacak.

• ÇINARCIK BARAJI'NA İZMİR'DEN AÇILIŞ - Bursa Haber - 18.01.2009
Bursa Çınarcık Barajı'nın da aralarında bulunduğu ülke genelinde yapımı tamamlanan 20 tesis Başbakan Erdoğan tarafından hizmete açıldı.

• ŞİRKETLER 'ENERJİ DİYETİSYENLERİ'NİN KAPISINDA - EKONOMIST - 18.01.2009
Bazı şirketler alternatif enerji kaynaklarını, bazıları da enerji tüketimini basit birtakım önlemlerle nasıl azaltabileceğini araştırıyor.

• PHILIPS'TEN 'DEĞİŞİME DEVAM' MESAJI - Günboyu - 18.01.2009
Philips, 1. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu'na sponsor oldu.

• AVRUPA, YENİLENEBİLİR ENERJİYE DESTEĞİNİ ARTIRACAK - Referans - 17.01.2009
Avrupa Yatırım Bankası (AYB), bu yıl yenilenebilir enerjiye yönelik projelere desteğini artıracak.

• KRİZ ORTAMINDA YATIRIM İÇİN DEVLETİN TEŞVİK VERMESİ LAZIM - Referans - 17.01.2009

TBMM Enerji ve Sanayi Komisyonu Başkanı Soner Aksoy, kriz ortamında güneş enerjisine özel sektörün yatırım yapabilmesi için devletin teşvik etmesi gerektiğini belirterek bu yönde bîr teklif hazırladıklarını kaydetti.

18 Ocak 2009

The Tupcu episode03-hdtv )))))

Tupcu bu haftaki macerasinda maalesef daha da rezil olmaya büyük çabalarla devam ediyor.

"Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Denizli Beşiktaşlılar Derneği'nin daveti üzerine bazı yöneticileriyle birlikte Denizli'ye geldi. Anemon Otel'deki toplantıya, az sayıda Beşiktaş taraftarı ilgi gösterdi. Yaklaşık iki saat süren toplantı, basına kapalı yapıldı"

Tv'de gördüğüm toplantıya katılan 3-4 tane taraftarımıza vardı, bu önemli ve coşkulu toplantının görüntülerini sizlerle paylaşmak istedim ancak anlaşılan o ki, hem basın ilgi göstermemiş hemde Başkan basının girmesini istememiş.

Nasıl istesin? Bakıyor 3-4 tane taraftar seyirci olarak, rezil olacağına bari baskıcı rejimler misali basına veto! Ey güzel Allahım, bir insan bu kadar mı kör, egolu, rezil rusva olur. Ya git kendi kendine rezil olacaksan ol, git holding'ine yönetim kurulu başkanı ol, orayı rezil et. Ne istiyorsun bizden?

Gerçi holding yönetimi açısından da durum o kadar kötü ki, holding hissedarları başkan holding başına geçse nasıl kaçarlar ellerindeki kağıtları 3e 5 e satarak? Yav sen o holdng'i de batırırsın, git orayı da kendine borçlandırsana, haydi bakalım başına yıkıyolar mı yıkmıyorlar mı?


Maalesef bizim kültürümüze iyice yapışan pervasızlık, biz göreve bırakmak için gelmedik safsataları şanlı siyah-beyaz aşkımızı öldürüyor, hemde süründürürerek. İyi pazarlar.

17 Ocak 2009

Yerli Türbin? Haydi hayirlisi

Türkiye'nin ilk megavat düzeyinde, uluslararası sertifikasyona ve Türk markasına sahip rüzgar türbinleri Model Enerji tarafından Ankara'da kurulacak fabrikada üretilecek. Model Enerji Genel Müdür Yardımcısı Güç içelli, konu ile ilgili yaptığı açıklamada ilk olarak amaçlarının yöresel rüzgarlara ve kurulum yerine göre özel olarak tasarlanmış rüzgar türbinlerinin üretimini Türkiye'de gerçekleştirerek, sektörde öncü olmanın yanı sıra bu alanda dünyanın tanınmış markaları arasında yer almak olduğunu belirtti. İçelli, ürettikleri makinelerin kilovat değil megavat boyutunda güç üretmesinin, Türkiye'de rüzgar sektöründe faaliyet gösteren üreticilerden en büyük farklarının olduğunu vurguladı.
Türkiye'de sadece türbinin kanat, kule ya da dişlilerini üreten üreticiler bulunduğunu ancak bunun tamamını kendi markasıyla, sertifikasyon sahibi üreticilerden aldığı ekipmanlarla yapan bir üretici bulunmadığına dikkati çeken İçelli, bu anlamda ilk olduklarını belirtti. Ürettikleri türbinlerin Alman Germanischer Lloyd uluslararası sertifikasyona sahip olacağını, üretimde yerli tedarikçi kullanacaklarını ve ilk üç yıl içinde yüzde 70,5 yıl içinde de yüzde 100 yerli üretim yapılacağını bildiren İçelli, bu çalışmalann Türkiye'nin enerji konusunda dışa bağımlılığını azaltma noktasında da katkı sağlayacağını açıkladı.
Büyüklük 30 milyon euro
Yıllık 100 tane türbin üretecek şekilde hesaplama yaptıklarını ve kapasiteyi yükselttikleri zaman yatırım miktarında değişiklik olacağını belirten içelli, söz konusu yatırımın büyüklüğünün 30 milyon euro olduğunu bildirdi, ilk olarak fabrikanın kurulmasıyla 2 adet referans türbin üretme ve bunların sertifikasyonun alınmasını hedeflediklerini açıklayan içelli, "2009 yılının Ekim ayına doğru bütün prosedürü tamamlayıp, ilk yerli türbinleri dönerken görmeyi planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Yurtdışından daha ucuz olacak
Türkiye'de üretilen türbinlerin yurtdışından daha ucuz olacağını ve piyasada bir türbinin maliyetinin megavat başına 1-1 milyon 200 bin euro arasında değiştiğine dikkati çeken içelli, şöyle devam etti: "Üretiçiler dünyanın çeşitli yerlerinde rüzgar türbini parçalarını ürettirdiklerinde bunları kendi fabrikalarına naklettiriyorlar. Sahaya ve müşteriye nakil masrafları var, bu tip maliyetlerini yükleniyorlar. Üretim maliyetleri ve işçilik maliyetleri de yurtdışında Türkiye ile kıyaslandığında daha yüksek. Bunlara bir de sahaya götürülüp dikilmesi, servis ve bakım masrafları eklendiğinde ciddi fiyatlarla karşılaşılıyor. Yabancı bir firmanın burada bir rüzgar çiftliği kurması için buraya 30-40 kişilik ekip geliyor. Bunun kurulması bir gün değil aylar sürüyor bunların hepsini alt alta topladığınız zaman çok ciddi bir maliyet çıkıyor."
Döviz tasarrufu sağlanacak
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özde-bir, rüzgar yatırımlarında Türk türbinlerin kullanılacak olmasının hem sanayi hem de dışa bağımlılığı azaltmak açısından katkısının memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Yatırımcı firmanın üretim için Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi bölgesinde 38 bin metre karelik bir alanda kurulu fabrika arsası satın aldığını belirten Özdebir, daha önce rüzgar türbinlerinin direği ve pervanesi Türkiye'de üretildiğinin şimdi ise tamamının üretilecek olmasının ciddi bir döviz tasarrufu da sağlayacağını vurguladı.

16 Ocak 2009

daily energy-1

• YENİLENEBİLİR KAYNAKLARA TALEP ARTACAK - GLOBAL ENERJI - 01.01.2009
Enerjisa'nin ev sahipliğini yaptığı World Energy Outlook 2008 Raporu'nun sunumunda bir konuşma-yapan Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü “Rekabetçi ve sürdürülebilir enerji için yatırım şart” dedi.

• BURSA'DA ENERJİ SEKTÖRÜ - Dünya Kobiden - 16.01.2009
Sanayici tekstilden uzaklaştı yeni alanlarda büyüyor.


• HESİAD VE ÖNERİLERİ - Halka Tercüman - 16.01.2009
Veli Sarıtoprak Köşe Yazısı


• AKENERJİ YENİ WEB SİTESİ İLE ÖVÜNÜYOR - Today s Zaman - 16.01.2009
Siteye www.akenerji.com.tr adresinden ulaşılabiliniyor.


• VATANDAŞ SANTRAL YAPIMINA İSYAN ETTİ - Istiklal - 14.01.2009
ÇED raporunun bilgilendirme toplantısında ise halk santrallerin yapımına isyan etti.


• ABD UKRAYNA'NIN DOĞALGAZ ŞEBEKİSİNİ YENİLEYECEK - Cumhuriyet - 16.01.2009
Ukrayna'nın, çok eski olan doğalgaz boru şebekelerinin yenilenmesi için ABD ile memorandum anlaşması imzaladığı belirtildi.


• DOĞALGAZ SIKINTISINA MOSKOVA'DA ÇÖZÜM ARANACAK - Dünya - 16.01.2009
Rusya ve Ukrayna liderleri yann Moskova'da bir araya gelerek iki ülke arasındaki doğalgaz anlaşmazlığını görüşecekler.

• TRABZONSPOR ENERJİ SEKTÖRÜNE HIZLI GİRDİ - Dünya Kobiden - 16.01.2009
Trabzonspor Futbol AŞ'nin enerji şirketi Bordo-Mavi, yılda 15 milyon dolarlık kazanç sağlamayı hedefliyor.


• ISITICI CÜZDAN YAKAR - Güneş - 16.01.2009
TEDAŞ, doğalgaza yapılan zamlardan sonra ısıtıcı kullanımının artması üzerine abonelerini uyardı.


• ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN NERESİNDEYİZ? - Günlük Evrensel - 16.01.2009
Türkiye'nin enerji ihtiyacı her yıl giderek artıyor.


• BULGARİSTAN'I TİTREMEKTEN TÜRKİYE KURATARACAK - Halka Tercüman - 16.01.2009
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Bulgaristan Enerji Bakanı Petr Dimitrov ile dün (önceki gün) bir araya geldiklerini belirterek, "Bizdeki gazın bir miktarının verilmesini kendileriyle görüştük" dedi.


• 'GAZI, KÖMÜRÜ YİYEMEZSİNİZ FINDIK YİYİN, ENERJİ VERİR' - Milliyet - 16.01.2009
Moskova'dan dönen Enerji Bakanı Hilmi Güler’in açıklamaları.


• RUSYA 'GAZ'A ÇAĞIRDI - Radikal - 16.01.2009
Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Avrupa liderlerini cumartesi gaz zirvesine davet etti.


• YÜKSEK DOGALGAZ FATURALARI HALKI ELEKTRİKLE ISINMAYA YÖNELTTİ - Zaman - 16.01.2009
Doğalgaza 11 ayda yapılan yüzde 75'lik zam, doğalgaz daha çok kullanıldığı soğuk günlerde gelen faturaları kabarttı.


• ENERJİDEKİ ZAMLAR SANAYİCİYİ VURDU - Hurriyet Izmir - 14.01.2009
Genç İşadamları Konfederasyonu Genel Başkanı Hazım Sesli, iş dünyasının bu krizin sona ermesini istediğini belirterek, "Zamlar üretimi etkiledi" dedi.

• POWERGIE GÜNEŞ ENERJİSİNE ODAKLANIYOR - GLOBAL ENERJI - 01.01.2009
Enerji çözümleri iş alanında faaliyet gösteren Tunçmatik, yeni grup kuruluşu Powergie ile güneş enerjisi sektörüne önemli bir yatırım yapıyor.

• KÜÇÜK ÖNLEMLER BÜYÜK SONUÇLAR - GLOBAL ENERJI - 01.01.2009
Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Makine Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sait Söylemez, Tür' kiye'nin enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğunu belirterek, ev, işyeri ve fabrikalarda enerjinin verimli kullanılması halinde yüzde 50'lere varan oranda tasarruf sağlanabileceğini belirtti.


• DİYARBAKIR'DA DOĞALGAZ YAYILIYOR - GLOBAL ENERJI - 01.01.2009
Diyarbakır Doğalgaz Dağıtım Şirketi (DİYARGAZ) Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Atabey, "Bu yıl 7 bin konutun doğalgaz kullanmasını bekliyoruz. Şu ana kadar 6 bin aboneyi aştık. Her geçen gün vatandaşın yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz" dedi.


• RUSYA VE SIRBİSTAN'IN ENERJİ ANLAŞMASI - GLOBAL ENERJI - 01.01.2009

Rusya ve Sırbistan, özellikle Sırbistan Petrol Sanayi Şirketi'nin (NIS) yüzde 51'inin Rus Enerji Şirketi Gazprom tarafından satın alınması ve Güney Akım doğalgaz boru hattının Sırbistan'dan geçmesini öngören bir dizi enerji anlaşması imzaladı.

Anadolu Holding Lisansi Aldi !

Anadolu Grubu, elektrik üretim lisansı aldı
Anadolu Grubu ortaklarından Anadolu Termik Santralleri Elektrik Üretim A.Ş'nin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) Sinop ili Gerze ilçesinde termik santral kurmak için yapmış olduğu başvuru sonrası üretim lisansı aldığı açıklandı. Anadolu Grubu'ndan yapılan açıklamaya göre, yüzde 30 öz sermaye, yüzde 70 kredi ile kurulacak santralin toplam yatırım maliyetinin, 1 milyar euro olmasının beklendiği ve 49 yıllık üretim lisansıyla gerçekleştirilecek termik santralin 1020 megavat gücünde olacağı belirtildi. Enerji üretiminde yıllık 2,1 milyon ton taş kömürü tüketileceği ve konvansiyonel, yüksek basınçlı termik santral olarak planlanlanan santralin soğutmasının, deniz suyu ile yapılacağı açıklandı. Üretime geçmesiyle birlikte yıllık yaklaşık 6,5 milyar kilovat saat elektrik üreterek, dağıtacağı belirtilen santralin inşaatının 4,5 yıl sürmesi bekleniyor. Bu süreçte yaklaşık 2 bin kişiye istihdam olanağı yaratacak olan santralin üretime geçtiği zaman çalışan sayısının 500 kişi olması planlanıyor.

Anadolu Holding - Şimdiden Gürcistan'da !

Gürcistan'a hidroelektrik santral yatırımı
Anadolu Grubu, Gürcistan'ın Samtskhe-Javakheti bölgesinde hidroelek­trik santral kurma amacıyla İngiltere'deki Energon International şirketiyle anlaşma imzaladı.

Anadolu Grubu'nun yüzde 51, Energon International Ltd'nin ise yüzde 49 oranında pay sahibi olacağı yatırımın 140 milyon dolara mal olması bekleniyor.
Anadolu Grubu tarafından yapılan açık­lamaya göre, Paravani Nehri üzerinde ku­rulması planlanan 80 megavat gücünde ve yıllık yaklaşık 420 milyon kilovat üretim kapasitesine sahip olacak santralin 2012 yılında devreye girmesi planlanıyor.