16 Şubat 2022

Geri Geldik

 zor zamanlar, baktım da 10 sene önce yazmışız, 10 sene. neredeyse benim evliliğim kadar. 10 sene önce aggression'ın yazdığı 10 sene sonra benim başıma geliyor, sorgulamalar, yanlız kalma korkuları, belirsizlikler, çocuk büyütmek, hayallerinin peşinde koşmak, acı, kan, ter, gözyaşı. kendimizi burada daha fazla ifade edebilmeyi, bira içerken konuşulanları tarihe not düşmeye çalışacağız. gittiğimiz gördüğümüz entersan yerlerden de bahsederiz belki.

19 Eylül 2012

hes







20 Ağustos 2012

Evli erkek bekar erkekten daha yalnizdir

Hayatın dikenli yollarında yürürken, o açık dimağ ile küçük yaşta yaptığın öngörü ve perspektifleri kesin kaybediyorsun. Daha başka şeylerde illa ki...Umutlar, huzur...Ama kazandığın 2 şey oluyor;
Biri evlad, ikincisi yalnızlık. 
Yukarıdaki Napoli sözü gerçek midir bilmiyorum ama doğru tespit sanırım. 
Öncelikle erkek olarak bir şekilde ailenden uzaklaşıyorsun. Sonra arkadaşlarından. İlk önce tabi kız arkadaşlarından. Sonra zamanla önce evli sonra bekar olanlardan. Belki tam tersi de olabilir. 
Hayat iş-ev arasına sıkışıyor. Eşinin ailesi ile genelde suni bir diyalog. 
4.5 senedir evli olup da, 13 senedir tanıdığın eşinin ağzındaki önyargılı, sabir fikirli düşünceleri ve lafları değiştiremezsen bu işin sonu nedir ki?
Mevcut arkadaşların ile devam ettirebiliyorsan,  diyaloglar küçük zaman dilimlerine sıkışmış, zorlayıcı ve az zaman da çok rahatlamayı gerektiren bir süre olup çıkıyor. Çok sevimsiz di mi?
Bir derse gidip gelirken, sana hayranlıkla bakan 2 göz gördüğün zaman kalbine akabilen pozitif bir kan damlası bile insani ne kadar mutlu edebiliyor. Ne güzel di mi? Yoksa ne kadar trajik mi? 
Ama onu da yaşatman mümkün değil. 
35'imde ben giderim dediğimde belki de kendi geleceğimi gördüm. Eğer bu çıkarsa 16-17 yaşında bunu öngörebilen biri olarak çok çok zeki ve iyi bir analizci olacağıma karar vereceğim. 
Diğer taraftan 35 imde gitmezsem bile sonumun kesin 2 sebebi olacak, ya kalp krizi ya da kanser. 
Allah kimseye dermansiz dert vermesin, guzel cocuklar versin.

7 Haziran 2012

Mercy (Explicit)

15 Mayıs 2012

12 Mayıs 2012

UEFA finali öncesi soyunma odası ( Fatih Terim)



Topun olduğu yer, Topun olduğu yer bizim için poziyon. Yenilmemizin en önemli sebebi topun olduğu yer. İki, saha kaygan olduğuna göre vurduğumuz topları, bize vurulan topları defans, orta saha iyi takip. kaygan saha çünkü. Ve vurmaktan çekinmeyin, tam tersi topa vurmalarına da müsaade etmeyin, mesafe tanımaksızın. Zaten, düşüncemiz, size aktardıklarımız buraya geçtikten itibaren, bizim sahaya, hiçbir boş alan ve boş adam bırakmamak. Bugün kaç dakka oynarsanız oynayı,n ama birinci dakkadan itibaren 10 kişi oynamamız, taffarel dahil, hariç, 10 kişi oynamamız çok önemli. Okan ve ümit top oynatmak yok. Tehlikeli bölgede suatın adamı belli. Ve top oynayacağız. Size bir daha söylüyorum, en iyi defans yapmak, defans yapma oyunu oynamaktır, oynamaktır. Ters toplarımızı unutmayın. ara toplarına koşanları, hiç düşünmeksizin suat, geri dörtlü ile beraber desteğimiz düşünmeksizin, hemen, ümit. Burda tek şey kaldı, sizin oynamanız. Bir dünyanın seyredeceği sizin oynamanız. Başlarken çok iyi başlıyoruz, hiç riziko yok, ofsayt taktiği diye birşey yok, kadememiz tamam, ileri gittiğimiz zaman da hep beraber topa vurur, bam bam bam bam gideceğiz ve oynayacağız. Oynadınız. Oyun disiplinini bozmak yok, şartlar ne olursa olsun, atarız yeriz. Ve de bazı arkadaşlarınıza burda birşeyler söyledim, petit, petit çok konuşur, dirsek atar, vuruşur, muhattap olmak yok.

Eveeet, Evet, evet, evet, evet. Rapid maçı ile başladık, size hep birşeyler söyledik. Dedik ki arkadaş, biz bu işin sonuna kadar gideriz, gidersiniz. Allaha şükürler olsun ki aslan gibi bir peryot çizdiniz, aslan gibi top oynadınız, bugün 17 mi 18 mi? 17. Avrupa kupası maçımıza çıkıyoruz ve bunun adı da final. Yine söylüyorum, kazanacaksınız, kazanmak için uğraşacaksınız. Ama netice ne olursa olsun siz benim gönlümde hep kazandınız, hep şampiyonsunuz. Ve öyle kalacaksınız. ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN

5 Mart 2012